Biyografi
Yıldız Tilbe Kimdir? Bestelerin Yıldız’ı
Yıldız Tilbe kimdir, kariyeri ve hayatı nasıl gelişmiştir soruları hayranları tarafından sıklıkla sorulmaktadır. Sanatçı 1990 yılından günümüze kadar geçen sürede pek çok kez gündem olmuş ve her dönem zirvede kalmayı başarmıştır. İzmir ilinin bir ilçesi olan Konak’ta dünyaya gözlerini açan sanatçı, doğu kökenli bir ailenin en küçük çocuğudur.
Yazdığı onlarca beste ve güçlü sesi ile hemen herkes tarafından tanınan Yıldız Tilbe, Türk müziğinin ayrılmaz parçalarından biridir. Yıldız Tilbe kimdir, kariyeri ve hayatı nasıl gelişmiştir soruları hayranları tarafından sıklıkla sorulmaktadır. Sanatçı 1990 yılından günümüze kadar geçen sürede pek çok kez gündem olmuş ve her dönem zirvede kalmayı başarmıştır. İzmir ilinin bir ilçesi olan Konak’ta dünyaya gözlerini açan sanatçı, doğu kökenli bir ailenin en küçük çocuğudur. Kendinden büyük 5 kardeşi daha olan Tilbe, toplam 6 kardeştir.
Delikanlım, hastayım sana, haberi olsun, çabuk olalım aşkım gibi listelerde uzun süre bir numara kalmayı başaran sayısız eserin sözü ve bestesi Yıldız Tilbe’ye aittir. Türk müziğine pop, arabesk ve sanat müziği gibi birçok farklı tarzda beste üreten sanatçı, kendisinin yanı sıra diğer sanatçıların albümlerine de eserleri ile katkı sunmuştur. Yıldız Tilbe’nin şarkı verdiği isimler arasında kendi tarzında Türk müzik camiasına damgasını vurmuş birçok isim bulunmaktadır. Yıldız Tilbe’nin şarkıları ile katkıda bulunduğu bazı isimler şunlardır;
- · Tarkan
- · Kenan Doğulu
- · Yeşim Salkım
- · Bendeniz
- · Deniz Seki
- · Fatih Erkoç
- · Aşkın Nur Yengi
- · İbrahim Tatlıses
- · Rober Hatemo
- · Gökhan Tepe
- · Bengü
- · Ebru Gündeş
- · Güllü
- · Özcan Deniz
- · Hakan Altun
- · Gülben Ergen
- · Gökhan Özen
- · Yonca Evcimik
- · Muazzez Ersoy
- · Levent Yüksel
- · Yaşar İpek
- · Demet Akalın
- · Petek Dinçöz
- · Funda Arar
- · Mabel Matiz
- · Sertap Erener
- · Serdar Ortaç
- · Hande Yener
- · Hadise
- · Murat Boz
- · Gülşen
Sanatçı bu isimler gibi daha birçok sanatçının albüm ve tekli parçalarına katkıda bulunmuştur. Güçlü sesi ile birçok hayran kitlesine sahip olan Yıldız Tilbe, konserleri en kalabalık hayran kitlesi ile gerçekleşen Türk sanatçılarından biridir. Sanatçı kendine has olarak geliştirdiği dans figürleri ve farklı giyim tarzı ile adından her dönem söz ettirmeyi başarmıştır. Modern Türk müziğinin bilinen en önemli karakterlerinden biri olan Yıldız Tilbe, 1990 yılından günümüze kadar etkinliğini sürdürmekte olan bir ses sanatçısı ve bestekardır.
Bestelerin Yıldız’ı olarak anılan sanatçı, günümüzde popüler şarkıcıların en çok çalışmak istediği besteciler arasında bulunmaktadır. Deli dolu halleri ve rahat tavırları ile izleyenleri kendine hayran bırakan Yıldız Tilbe kimdir sorusunun cevabını yazımızda bulabilirsiniz.
Yıldız Tilbe’nin Biyografisi
16 Temmuz 1966 günü İzmir’in Konak ilçesine bağlı Gültepe semtinde dünyaya gözlerini açan sanatçı, aslen Zaza kökenli bir anne ve Kürt kökenli bir babanın 6 çocuğundan en küçüğü olarak dünyaya gözlerini açmıştır. Sanatçının Anne adı Altun, babasının adı ise Ali’dir. Annesi ev hanımı babası mevsimlik işçi olarak İzmir’de yaşamına başlayan sanatçı, ekonomik sıkıntılar nedeni ile orta ikinci sınıfta eğitimine ara vermek zorunda kalmıştır.
Eğitim hayatındaki belirsizlik sebebiyle oldukça erken yaşta evlenen Yıldız Tilbe, bu evlilikle ilk ve tek çocuğu olan kızını dünyaya getirmiştir. Küçük yaşlardan beri şarkı söylemek ve sahneye çıkmak gibi hayalleri olan sanatçının, olumsuz giden evliliği 5 sene sürmüş ve ayrılmıştır. İzmir gece hayatında çalışan ve kulüplerde şarkı söylemeye başlayan sanatçı, ilk sahne deneyimini 1990 yılında gerçekleştirmiştir.
İzmir’de bir mekânda sahne aldığı sırada kendisini dinlemeye gelen Sezen Aksu ile tanışan sanatçının bu andan itibaren hayatında değişim rüzgarları esmeye başlamıştır. Sezen Aksu tarafından vokalistlik teklifi alan Tilbe, bu teklifi kabul ederek İstanbul’a yerleşmiştir. Sezen Aksu’nun evinde yaşamaya başlayarak, ünlü sanatçının konserlerinde ve albümlerinde vokalistlik yapmıştır.
Daha sonra İstanbul’un gözde kulüplerinde sahne almaya başlayan Yıldız Tilbe, aynı dönemde Cem Özer’in sunduğu bir televizyon programında solist olarak bir süre katkıda bulunmuştur. Birçok sanatçıya besteler yapan sanatçı, aynı zamanda farklı vokal katkıları sağlamıştır. 15 Haziran 1994 yılında ilk solo albümü olan delikanlım isimli kaseti piyasaya süren sanatçı, adını tüm Türkiye’ye duyurmayı başarmıştır.
Bu albümü ile aynı yıl Hürriyet gazetesinin düzenlediği ödül töreninde ‘’Yılın Keşfi’’ ödülüne layık görülmüştür. 2001 yılının başında çıkardığı gülüm isimli albümü ile kendisini kanıtlayan sanatçı, 2002 yılı MÜ-YAP ödül töreninde en çok satan albüm ödülünü kazanmıştır.
Yine aynı yıl ‘’Haberi Olsun’’ albümü ile tırmanışa geçen sanatçı, ‘’aşk laftan anlamaz ki’’, ‘’haberi olsun’’, ‘’ummadığım anda’’ gibi şarkıları ile uzun süre listelerde bir numara kalmayı başarmıştır. Bu başarının hemen ardından 2003 yılında çıkardığı ‘’Yürü Anca Gidersin’’ albümü ile ödüllere doymayan Tilbe, aday olduğu tüm branşlardaki ödülleri toplamıştır. Yılın en iyi pop sanatçısı, yılın en çok satan albümü, yılın en iyi kadın solisti, yılın en iyi bestecisi ve yılın en iyi albümü gibi birçok kulvarda ödül kazanmıştır.
Bu ana kadar çıkardığı albümlerle Türkiye sanat hayatının vazgeçilmez ve yeri doldurulamaz yeteneklerinden biri haline gelen ünlü sanatçının, 2004 yılında ortaya çıkan rahatsızlığı kariyerinde ciddi sıkıntılara yol açmıştır. Rahim kanseri teşhisi ile Hacettepe Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi altına alınan Yıldız Tilbe daha sonra ‘’Yıldız’dan Türküler ve Papatya Baharı’’ isimli çalışmalarını birer yıl arayla piyasaya sürmüştür.
Yıldız Tilbe’nin Hayatının Kırılma Anları
Yıldız Tilbe’nin hayatında birçok kırılma noktası mevcuttur. Hatta bu kırılma anları Yıldız Tilbe kimdir sorusuna en doğru cevapları vermek adına oldukça önemli kaynaklardır. Sanat hayatına gece kulüplerinde şarkı söyleyerek başlayan Yıldız Tilbe, ünlü sanatçı Sezen Aksu’nun kendisini keşfetmesi ile kariyerinin ilk büyük kırılmasını yaşamıştır. İzmir’de sahne aldığı sırada Sezen Aksu ile tanışan Yıldız Tilbe, İstanbul’a giderek sanatçının vokalistliğini yapmaya başlamıştır.
O dönemin en önemli televizyon programlarından olan Laf Lafı Açıyor isimli show programında uzun dönem vokalistlik yapmıştır ve tüm Türkiye tarafından tanınmıştır. Program sırasında gösterdiği performansla adından sıkça söz ettirmeye başlayan bu genç yetenek Aydın Oskay ile anlaşmış ve Delikanlım ismini taşıyan albümünü yayınlamıştır. Kısa sürede büyük bir satış rakamına ulaşan bu çalışma Yıldız Tilbe’nin Türk müziğine net bir şekilde girmesini sağlamıştır.
Albümle aynı ismi taşıyan Delikanlım şarkısı uzun süre listelerde 1 numara olmayı başarmış ve Yıldız Tilbe’nin en bilinen eserlerinden biri haline gelmiştir. Yıldız Tilbe’nin sanat hayatı dışında özel hayatında yaşadıkları da her dönem gündemi meşgul etmiştir. Bu konudaki ilk önemli kırılma anı Sezen Aksu’nun sevgilisi Uzay Heparı ile yaşadığı ilişki ile gündeme gelmesidir. Bu olaydan sonra kendisinin ünlü olmasına vesile olan Sezen Aksu ile uzun yıllar küs kalmışlardır.
1996 yılı ünlü sanatçı açısından olumsuz birtakım olayların yaşandığı bir dönem olmuştur. Aynı yıl evine polis tarafından baskın yapılan sanatçı esrar maddesi bulundurmak suçundan gözaltına alınmıştır. Narkotik şube müdürlüğü tarafından 3 gün boyunca göz altında tutulan sanatçı daha sonra serbest bırakılmış ve tedavi sürecine başlamak üzere hastaneye yatmıştır. İstanbul Balıklı Rum Hastanesinde bir süre tedavi gören Yıldız Tilbe, yaptığı albüm ve sanat çalışmaları ile beklediği ilgiyi görmemiştir.
1996 yılından sonra birçok ünlü gece kulübünde sahne alan sanatçı, gece kulüplerinin aranan yıldızlarından biri haline gelmiştir. Kanser hastalığı gibi ciddi bir süreç atlatan ünlü yıldız, bu süreci de başarı ile atlatmıştır. Kariyerinin tırmanış dönemleri sırasında 2004 yılı içerisinde rahim kanseri ile tedavi sürecine başlayan Tilbe, Hacettepe Üniversite Hastanesinde ameliyat olmuştur. Bu hastalık sürecinin nedeninin ayrılık olduğunu aktaran ünlü sanatçı, durumunu kimse ile paylaşmadığını ve hastalığı sırasında aklından sevdiği kişiyi çıkaramadığını aktarmıştır. Ünlü sanatçı için bu hastalık bir kırılma noktası olmuş ve ardından peş peşe başarılı işlere imza atmaya başlamıştır.
Yıldız Tilbe’nin Özel Hayatı
Yıldız Tilbe kimdir sorusuna en doğru cevapları verirken sanatçının özel hayatından bahsetmeden olmaz. Sanatçının yaşadığı aşklar, katıldığı programlarda gerçekleşen gerginlikler, samimi ve içten halleri, gerçek bir sanat gündemi olarak varlığını korumaktadır. Yıldız Tilbe yaptığı açıklamalarla sık sık gündem olan ve magazin camiasında en çok konuşulan sanatçılardan olmuştur. 2002 yılında evli bir adama âşık olduğunu söyleyen sanatçı ‘’ama evlisin’’ adlı şarkısını bu şekilde yazdığını açıklamıştır.
Özel hayatı ile dillerden düşmeyen sanatçı, 1984 yılında Güngör Karahan ile evlenmiş ve bu evlilik 1989 senesinde son bulmuştur. Güngör Karahan ile olan evliliğinden tek çocuğu Sezen Burçin Karahan dünyaya gelmiştir. Ailesi tarafından ‘’Yadigâr’’ takma isimle çağrıldığını söyleyen Yıldız Tilbe, çok fazla ders çalışan bir çocuk olmadığını ama her zaman şarkı söylediğini belirtmiştir. Sansasyonel özel hayatı ile sıklıkla gündeme gelen ünlü sanatçı, kameraların karşısındaki rahat tavırları nedeni ile sıklıkla eleştirilmiştir.
Özellikle alkol ve uyuşturucu kullanımı ilgili çıkan haberleri sebebiyle özel hayatı tartışma konusu olmuştur. Daha önce çalıştığı şirketler arasında bulunan prestij müzikle yaşadığı sorunlar katıldığı bir televizyon programında tekrar gündeme gelen Yıldız Tilbe, ülke gündemin başlığı haline gelmiştir. 2009 yılında İbrahim Tatlıses’in sunduğu İbo Show isimli televizyon programında ikilinin yaşadığı gerginlik uzun süre popülerliğini korumuştur.
Tarafların birbirleri ile uzun süreli gerginlik yaşadığı bu olayın ardından İbrahim Tatlıses, ‘’ benim için Yıldız Tilbe bitmiştir. Artık şarkılarını da okumam’’ şeklinde basına demeç vermiştir. Bu olayın ardından uzun süre dargın kalan Yıldız Tilbe, 14 Mart 2011 günü İbrahim Tatlıses’in silahlı saldırıya uğramasının ardından üslubunu yumuşatmıştır. Günümüzde daha sakin bir hayat sürdüren Yıldız Tilbe, birçok yardım kampanyası hakkında fikirlerini belirtmektedir.
Yıldız Tilbe’nin Kariyeri
Yıldız Tilbe kimdir sorusuna verilebilecek en doğru cevap şüphesiz sanatçının benzersiz kariyeri olacaktır. Kariyeri boyunca sayısız başarılar ve benzersiz işler yapan ünlü yıldız, Türk pop müziğinin zirve isimlerine birbirinden değerli eserleri ile kariyer katkısında bulunmuştur. 1994 yılında Megastar Tarkan’a verdiği ‘’Kış Güneşi’’ isimli şarkı müzik listelerini altüst etmiştir. Başarılı sanatçı bestekar kişiliği ile kendisi dışında diğer isimlere de bu konuda beslemiştir. Bu özelliği ile sanat hayatında oldukça kapsamlı bir sanatçı haline gelmiştir.
Kendi albümünü çıkardığı dönemler olan 90’lı yıllarda Türk popunun yükselişte olması sebebiyle bir pop albümü yapmıştır. 3 milyon satış rakamını yakalayan ‘’Delikanlım’’ albümü, içindeki şarkıları, klipleri ve satış rakamları ile oldukça konuşulmuştur. Kendi yazdığı şarkıların yanı sıra albümüne Neşet Ertaş ve Tarkan’dan şarkılarda koyan Yıldız Tilbe, Türk popunun vazgeçilmezlerinden biri olarak anılmaya başlamıştır.
Türk pop müziğinin en önemli dönemlerine katkıda bulunan Tilbe, altın çağını 2000’li yıllarda yaşamıştır. İstanbul Plak, Prestij Müzik ve İdobay gibi dönemin en ünlü müzik şirketleri ile çalışmış ve yüksek satış rakamları ile her dönem kazandıran bir sanatçı olmuştur. 2002 yılında yayınladığı ‘’Haberi Olsun’’ isimli albümü ile birçok şarkısını yeniden hit yapmayı başaran Yıldız Tilbe, kariyeri boyunca sayısız konser vermiş ve bu konserlerin her birini hınca hınç sevenleri tarafından doldurulmuştur.
2004 yılında ‘’Sevdiğime Hiç Pişman Olmadım’’ albümü Avrupa Müzik etiketiyle yayınlanan sanatçı, bu albümde kendi yazdığı iki yeni şarkıya yer vermiştir. Albüm ile aynı adı taşıyan ‘’sevdiğime hiç pişman olmadım’’ şarkısının 2 farklı versiyonu bulunmaktadır. Bu şarkı uzun süre dillerden düşmemiş ve listelerde 1 numara olmayı başarmıştır.
2005 yılında yayınladığı onuncu albüm olarak piyasaya çıkmıştır. Albümde, ‘’papatya baharı’’, ‘’sor’’, ‘’kural böyle’’, ‘’yar yanına geleceğim’’ gibi sevilen eserlerle birlikte toplamda 18 şarkı bulunmaktadır. Birçok albümünde olduğu gibi bu albümündeki tüm şarkıların söz ve müziği kendisine aittir. Bu tarihten sonra Yıldız Tilbe’nin yapmış olduğu albüm çalışmaları şunlardır;
- · 2006 ‘’ Tanıdım Seni’’ maxi single
- · 2008 ‘’ Güzel’’
- · 2009 ‘’ Aşk İnsanı Değiştirir’’
- · 2010 ‘’ Hastayım Sana’’
- · 2011 ‘’ Oynama’’
- · 2013 ‘’ Yeniden Eskiler Arabesk’’
- · 2014 ‘’ Şivesi Sensin’’
- · 2015 ‘’ Yıldız Tilbe 2015’’
- · 2016 ‘’ Oynat’’
- · 2017 ‘’ Sevgililer Günü’’ maxi single
- · 2018 ‘’ Bir Seni Tanırım’’
- · 2018 ‘’ Kış Gülleri’’
- · 2018 ‘’ Yıldızlı Şarkılar’’
Yıldız Tilbe albümleri ve konserleri dışında ‘’Şarkıların Yıldızı’’ isimli bir televizyon programı da gerçekleştirmiştir. TRT Müzik kanalında yaklaşık olarak 5 hafta süren bu program maddi kaynaklı nedenlerden ötürü yayından kaldırılmıştır. Ardından Flash TV’den teklif alan Yıldız Tilbe bir süre bu kanalda program yapmaya devam etmiştir. Flash TV’de yayınlanan ‘’Yıldız Tilbe ile’’ adlı program izleyiciler tarafından oldukça sevilmiştir.
2018 yılına gelindiğinde yıllardır dargın olduğu Sezen Aksu ile barışan Yıldız Tilbe, eski dostunun evinde çekilen fotoğrafları sosyal medyadan paylaşmıştır. İkilin bu paylaşımı ve birlikteliği sevenleri tarafından ilgi ile takip edilmiştir. Ardından o benim için çok özel bir insan, benim büyüğüm ve bana ekmek vermiş bir insan dediği Sezen Aksu’dan 2 tane şarkı almıştır. Yine 2018 yılında ‘’Yıldızlı Şarkılar’’ projesi gerçekleştirilmiş ve birbirinden ünlü 39 sanatçı Yıldız Tilbe’nin şarkılarını söylemiştir.
Volume 1 ve Volume 2 olarak toplam 2 ayrı bölümden oluşan Yıldızlı Şarkılar projesi kamuoyu tarafından oldukça beğenilmiş ve olumlu eleştiriler almıştır. Yıldız Tilbe’nin sanat yaşamında üretmiş olduğu eşsiz eserlerden oluşan bu proje yılın en çok satan albümü olarak müzik piyasasının hareketlenmesine sebep olmuştur. Ayrıca Yıldızlı Şarkılar albümü birçok dalda en iyi proje ödülün sahibi olmuştur.
Yıldız Tilbe’nin ustalık eserlerinin yer aldığı bu projede çalışan ünlü sanatçılar ve seslendirdikleri şarkılar şunlardır;
- · Aleyna Tilki – Yalnız Çiçek
- · Asil Gök – Hastayım Sana
- · Bahadır Tatlıöz – Bir Alo De
- · Berkay – Vursalar Ölemem
- · Cem Belevi – Aşkın İçinde Aşk Var
- · Ceylan Ertem – İlanı Aşk
- · Demet Akalın – Aşk Laftan Anlamaz Ki
- · Deniz Seki – Beni Benden Alırsan
- · Derya Uluğ – Ayrılığın Yükü Ağır
- · Ece Seçkin – Vazgeçtim
- · İrem Derici – Bin Dereden
- · İntizar – Gülüm
- · Koray Avcı – Ummadığım Anda
- · Kutsi – Çok Zor
- · Linet – Sevgilim Yeminliyim
- · Mabel Matiz – Değilsin
- · Merve Özbey – Vuracak
- · Murat Dalkılıç – Sevdanın Tadı
- · Mustafa Ceceli – Sana Değer
- · Niran Ünsal – Kış Güneşi
- · Edis – Buz Kırağı
- · Emre Kaya – Seni Seve Seve
- · Elif Kaya – Yar
- · Ferhat Göçer – Çabuk Olalım Aşkım
- · Gülşen – Delikanlım
- · Hakan Altun – Dayan Yüreğim
- · Hande Yener – Kış Güneşi
- · Işın Karaca – Dillere Destan
- · İlyas Yalçıntaş – Arzular Arsız
- · Oğuzhan Koç – Çat Kapı
- · Röya – Ummadığım Anda
- · Selim Çaldıran – Sanki Buradasın
- · Serdar Ortaç – Haberi Olsun
- · Serkan Kaya – Sor
- · Sibel Can – Emi
- · Simge Sağın – Zaten Aşığım
- · Simge Sağın – Zaten Aşığım
- · Zara – Dili Balım
- · Zerrin Özer – Ama Evlisin
- · Yıldız Tilbe – Taraf
Biyografi
Biyografi Nedir? Otobiyografi Nedir?
Tanınmış veya ünlü olan bir kişinin yaşamı merak edilir. Nereli olduğu, ne zaman doğduğu araştırılır. Hatta annesi kim veya babası kim konuları da sorulabilir. İşte bu şekilde meral edilen ünlü bir şahsiyetin yaşamının anlatıldığı eserler, biyografi nedir? sorusunun cevabıdır.
Tanınmış veya ünlü olan bir kişinin yaşamı merak edilir. Nereli olduğu, ne zaman doğduğu araştırılır. Hatta annesi kim veya babası kim konuları da sorulabilir. İşte bu şekilde meral edilen ünlü bir şahsiyetin yaşamının anlatıldığı eserler, biyografi nedir? sorusunun cevabıdır.
Bir kişinin biyografisinin yazılması için o kişinin tanınmış veya örnek oluşturacak bir kişilik olması gerekir. Bu şahsiyet bazen tanınmış bir futbolcu olabilir. Bazen de siyasi bir partinin lideri olabilir.
Bir kişinin biyografisi onun yaşam öyküsü gibidir. Doğumundan başlar ölümüne kadar devam eder. Eğer kişi yaşıyorsa biyografinin yazıldığı güne kadarki yaşamı ele alınır. Biyografi nedir? veya kimin biyografisi yazılır derseniz, o insanın topluma örnek oluşturacak bir insan olması önemlidir.
Bir de kişilerin kendi yaşam bilgilerini paylaştıkları biyografi çeşitleri bulunur. Bu yazıyı yaşam öyküsü anlatılan şahıs kendisi yazmıştır. Yani kendi hayatının anlatıldığı yazılar, otobiyografi nedir? sorusunun yanıtı olan yazılardır.
Otobiyografisini yazan kişi doğal olarak kendisine ait birçok bilgi paylaşmalıdır. Ve biyografide olduğu gibi belli bir yerlere gelebilmiş kişilik olmak zorundadır. Aksi durumda kim merak edecek ve okuyacaktır.
Her ikisi de ele alındığında benzer yöntemlerle yazılmalıdır. Otobiyografi nedir? denilince, bunun, normal bir günce ya da anı olarak görülmemesi önemlidir. Sadece yazarlarının farklı olması değil, anlatım tarz ve üslubu da farklı işlenmelidir. Birinde araştırma ve soruşturma olurken diğeri sadece yaşananları ele alıyor denebilir.
Biyografi Nedir? Ne Demektir?
Kelime olarak ele alındığında grafi sözcüğü görüntüleme anlamını da taşır. Biyo sözcüğü ise yabancı kaynaklı olmasına rağmen dilimizde de biyolojik yani bedensel, bütünsel anlamlarını karşılar. Açılımında ise bir kişinin görüntülenmesi veya tanıtılması anlamları akla gelir.
Yazın türü olarak, biyografi nedir? sorusunun cevabı edebiyattadır. Metin türleri arasında, öğretici yazınlar kategorisinde yer alır. Eğer sanatsal bir anlatım ön palana çıkartılmış ise o zaman karşınızdaki biyografik romandır.
Biyografilerin yazılışı kadar kimi ele alacağı da oldukça önemli bir konudur. Sıradan her insanın biyografisi yazılmaz. Çünkü ilgi çekici olmaz. Zaten Türk edebiyatında biyografi nedir? Sorusunun açıklaması bellidir.
Bu tanımda, tanınmış, ünlü bir kişinin insanlara örnek oluşturması veya merakı gidermesi için yazıldığı söylenir. Buradan da yola çıkılırsa, biyografisi yazılacak insanın bir suçlu veya kötü işler yapmış birisi olmaması gerekir.
Ayrıca biyografi ve otobiyografi yazılarının destekleyici belge veya fotoğrafları olmalıdır. Buradan ele alındığında, otobiyografi nedir? Denildiğinde belgelerle konuşulması makbuldür.
Biyografisi yazılacak kişilerle ilgili detaylı araştırmalar yapılmalıdır. Bu sayede o kişi ile ilgili yanlış bilgi verilmesi önlenmiş olur. Ayrıca yazılan bu eserler ileri dönemler için tarihi belge sınıfında sayılacaktır.
Örnekle açıklanırsa, 200 yıl önce yaşamış bir tıp doktorunun biyografisi bilimsel bulgular da içerir. Bu yüzden günümüzde ele alındığında geçmişte yapılan tıbbi çalışmalara ışık tutar. Otobiyografi nedir? sorusu bu türünde belgesel olduğu gerçekliğinde yanıtlanabilir.
Kendi yaşamını anlatan önemli bir insan yaşadıklarıyla ilgili belge ve bilgileri yazısına koyar. Bu sayede okuyucular anlatılanların gerçekliğini sorgulamak durumunda kalmaz. Eğer bu yapılmaz ise kurgusal bir yazı sınıfında değerlendirilir.
Otobiyografi Nedir? Ne Demektir?
Bir kişi topluma mal olmuş şeylere imza atmışsa kendi yaşamını anlatan yazı yazabilir. Bu yazılan metin tür olarak, otobiyografi nedir? sorusunu yanıtlar. Bu tür metinlerin yazılış gayeleri, okuyan veya merak eden kişilere başarı sırrının aktarılmasıdır.
Fakir bir ailenin, varoşlarda yaşayan çocuğu olarak büyümüş bilim insanını ele alabilirsiniz. Bu kişi kendi otobiyografisini kaleme aldığında yaşamı boyunca karşılaştığı zorlukları ve nasıl atlattığını anlatır.
Burada tamamen olumlu bir örnekleme çalışmasıyla karşılaşırsınız. Otobiyografi nedir? diyenler için, iyi bir örnekleme de denilebilir. Yazıyı kaleme alan kişi kendi zorluk yenme yöntemini okuyucuyla paylaşır.
Otobiyografinin özellikleri sıralandığında, insanları motive etme amacı da taşıdığı görülecektir. Hem biyografide hem de otobiyografide asıl amaç olumlu örnek teşkil etmek olmalıdır. Bu sayede aynı olayları yaşayan veya aynı zorlukları görenler, kendilerinde farklı dinamikleri keşfeder.
Bazı okuyucuların biyografi ne demek? Sorusuyla karşılaşabilirsiniz. Burada biyografinin tanımından ziyade yazılış gayesi belirtilmelidir. Bu şekilde anlaşılması kolay olur. Bazı biyografi türleri ise tamamen bilimsel olarak yazılır. Bunlara bilimsel biyografi denilir.
Bilimsel biyografi nasıl yazılır? Sorusu kronolojik olarak şeklinde cevaplanır. Biyografisi yazılan kişinin alt alta kronolojik olarak hayatının sıralanmasıdır. Burada ansiklopedik bir anlatım bulunur.
Biyografilerle ilgili birçok farklı kavram vardır. Yazma noktasında ele alınması gereken başlıklar bilinmelidir. Biyografi nedir? sorusu basit bir içerik olarak kalır. Bu konu ile ilgili, biyografi türleri, biyografi tarihi ve biyografi örnekleri gibi başlıklara bakılmalıdır.
Yazılan veya yazılacak olan bir biyografinin nasıl kaleme alınacağı bu türün özellikleri incelendiğinde daha iyi açıklanır. Bir biyografi yazılmadan biyografi nedir? bilinmelidir. Öncesinde detaylı araştırma yapılması gerekmektedir. Yazılacak şahsiyetin yaşam evreleri, evrelerin tanıkları bulunup dinlenilmelidir.
Biyografi nedir? sorusu cevaplanırken, varsa belgeler yazıya konulmalıdır. Bütün yapılanlar anlatılmasa da yol gösterici olan iyi örnekler mutlaka ele alınmalıdır. Kolay okunup anlaşılabilir olması için sade ve açık bir anlatım kullanmaya özen gösterilmelidir.
Otobiyografi Nasıl Yazılır?
Otobiyografi veya biyografi yazmadan önce bu yazı türlerinin özellikleri bilinmelidir. Genel içerikleri, çizgileri ve hatları nasıl olmalıdır. Otobiyografi nedir? diyerek incelenmelidir. Anlatım biçimleri yönünden öznel anlatım özelliği taşıyan otobiyografi, her konuyu ele almamalıdır.
Yazılmaya veya okunmaya değer bilgiler aktarmaya gayret edilmelidir. Belirli bir plan dahilinde işlenmelidir. Okuyucunun, otobiyografi nedir? sorusunu sormasına müsaade edilmeden yazılmalıdır. Belgelerle anlatıma önem verilmelidir. İşte şu bunu demiş veya bu şunu yapmış biçiminde rivayete dayalı anlatım olmamalıdır.
Aktarılacak bilgiler için, bilimsel araştırma metotları uygulanmalıdır. Anlatım özellikleri olarak kurgudan kaçınılmalıdır. Bir kişinin kendi otobiyografisini kaleme alması çok zordur. Çünkü tamamen objektif olması beklenemez.
Diğer yandan o kişinin yaptıkları şeyleri ve olaylara bakış açıları otobiyografiden yola çıkılarak tespit edilebilir. Otobiyografi nedir? sorusuna verilecek yanıt, kişinin o ana kadar yaşadıklarını kendi kendine yazdığı eser denebilir.
Bazı kişilerin otobiyografi ile öz geçmiş (CV) yazılarını karıştırmaları anlaşılır değildir. Öz geçmiş yazıları kronolojik olarak alınan eğitimler ve yaşam duraklarını içerir. Otobiyografi ise daha detaylı olarak ne zaman nerede ne yapıldığını anlatır.
Bu konu ile karıştırılan bir başka başlık ise portre olarak karşınıza çıkar. Portre ne demek? Portre tanıtım demek. Bir kişinin fiziksel tanıtımı fiziksel portre olurken zihinsel yapısının tarifi ruhi portre olur.
Biyografi türünün örnekleri oldukça eskiye dayanır. Farklı isimler ve tekniklerle yazılmış olmasına rağmen biyografi nedir? sorusunu yanıtlar niteliktedir. Türk Edebiyatında sayısız örneği bulunan bu yazı türünün kendi iç dinamikleri vardır.
Biyografik eserler arasında bir tek kişiyi anlatan kitaplar bulunduğu gibi birkaç insanı anlatanları da vardır. Bunun oluşabilmesi için tek bir koşul bulunur. Böyle çoklu biyografi nasıl yazılır? Derseniz ortak noktaları ele alınmalıdır. Bir olay etrafında toplanmış, gayret göstermiş insanlar aynı biyografi kitabında ele alınabilir.
Konu derinlemesine ele alındığında biyografi nedir? sorusunun birden çok yanıtı olduğu ortaya çıkar. Ancak hepsinin ortak noktası, örnek oluşturması gereken ve tanınmış kişileri ele alan yazılar olmasıdır.
Biyografi Nasıl Yazılır?
Biyografi ve otobiyografinin bilimsel yöntemlerle ve bilimsel basamaklarla yazılması gerektiği bilinir. Bu sebepten yazan kişinin, yazılan kişiyi iyi araştırması gerekir. O kişiyi tüm özellikleriyle tanıtabilmesi gerekir. Biyografisi yazılan şahsiyetin genel özellikleri, hoşlandıkları veya haz etmedikleri işlenmelidir.
Biyografi nedir? sorusunun bir yanıtı olarak da yazılan o kişinin bütün özelliklerinin anlatılması denilebilir. Bunun için gerekirse onun hakkında yazılmış eserler bile araştırılıp bulunmalıdır. O kişi hakkında bilgi verecek akraba, eş dost veya ortaklar ile görüşülmelidir.
Biyografi yazmanın çok kolay olmadığını, nasıl yazılır? Diyenlerin bilmesi gerekir. Tamamen araştırmaya dayanan bir yöntem içerdiğinden uzun soluklu yazı karakteri olduğu gerçeği vardır.
Biyografi veya otobiyografi yazılırken tarihsel sıralama önemlidir. Ancak bu tamamen kronolojik olarak sıralanacak anlamı taşımaz. Neticede bilimsel, ansiklopedik bir yazı değildir. Bir yazının kaynakçası ya da tarihçesi hiç değildir.
Biyografi nedir? nasıl yazılır? Tarih önemli midir? Diyorsanız, zaman aralıkları verebileceğinizi bilmelisiniz. Yani kaleme alırken biyografilerde farklı zaman geçişleri yapmak mümkün. Bir konu üzerindeki düşünceler veya eylemler dile getirilirken farklı dönemlerdeki değişiklikler de anlatılabilir.
Bu konuyla ilgilenenlerin Tezkire kavramını araştırdığı görülür. Peki Tezkire ne demek? Tezkire eski dönemlerde yaşayan kişilerin anlatıldığı basit biyografilerdir. Özellikle Divan Edebiyatı şairlerine ait birçok tezkire bulunur.
Bu kavramlarla ilk defa karşılaşanlar otobiyografi nedir? ne amaçla yazılır? Gibi konuları araştırabilirler. Bu yazı türünün önemi konusunda tereddütleri olabilir. Unutulmamalıdır ki bu eserler tarihe ışık tutmaktadır.
Otobiyografi Özellikleri Nelerdir?
Otobiyografinin özelliklerinin bilinmesi, doğru biçimde kaleme alınması açısından önem taşır. Otobiyografi nedir? sorusuyla beraber özellikleri nelerdir sorusu da araştırılmalıdır. Her ne kadar öznel bir metin biçimi olsa da otobiyografilerin içerisinde mutlaka belgesel içerik vardır.
Aynı biçimde biyografi türlerinde de bu özelliği görebilirsiniz. Edebi Biyografinin oldukça ilgi çektiği bilinir. Edebi biyografi ne demek? Sorusunun cevabı olarak, edebi şahsiyetlerin anlatımı denilir.
Özellikle duygularıyla hareket eden ünlü edebi şahsiyetler, yaşamlarının her döneminde bu duyguların tesirinde kalır. Bu yüzden bu sanatçıların kolay bir hayatları olmamıştır. Yaşam özellikleri incelendiğinde farklı acılar ve ızdıraplar görülür. Hayatta kalma mücadelesi vardır. Yazabilmek için gayret vardır.
Bir Tevfik Fikret’in veya Mehmet Akif’in biyografisi incelendiğinde neler yaşadıkları görülür. Bu eserler, edebi biyografi nedir? sorusunun cevabıdır. Böyle topluma mal olmuş kişilikler her zaman ilgi çeker. Onlarla ilgili eserler de aynı ilgiyi görür.
Sanatçılarla ilgili yazılan biyografileri birçok insan okur. Bu eserleri kimler tarafından nasıl yazılır? İlgi duyan, araştıran biyografi tanımını bilen herkes yazabilir. Ancak bu yazıyla ilgili oldukça geniş araştırma yapmak zorunludur.
Otobiyografi nedir? özellikleri nelerdir? derseniz, elinizden geldiğince objektif olmalısınız. Kendisini anlatan bir kişi elbette taraf olacaktır. Ancak iyi örnek oluşturmak için titiz davranılmalıdır.
Biyografi Özellikleri Nelerdir?
Birçok insanın merakla alıp okuduğu biyografi kitapları vardır. Bu kitapların çoğunluğu politikayla ilgilenmiş kişilerin biyografileridir. Bazen de devlet kurumlarında görev almış üst düzey görevliler için yazılmış biyografiler bulunur.
Bu kitaplar nasıl yazılır? Bu eserler kaleme alınırken dönemi içeren birçok belgeye ulaşmak gerekir. Hem kişinin kendi eşyalarından hem de yakın arkadaşlarından bilgiler elde edilmeli ve harmanlanmalıdır.
Biyografisi yazılan kişiliğin yaşamdan ayrılmış olması şartı yoktur. Yaşayan kişilerinde biyografisi yazılabilir. Bu kişi tüm dünya tarafından tanınan biri de olabilir. Evrensel biyografi nedir? sorusunun yanıtı budur.
Bazı politik karakterler hakkında yazılmış olan biyografiler, yakın tarihe ait bilgiler içermektedir. Bu sebeple tarihi dönemleri açıklamak amacıyla da kullanılır. Eğer ulusal biyografi özellikleri konusunu merak ediyorsanız, sadece bir ulusun tanıdığı kişiyle ilgilidir.
İster sanatçı ister politikacı isterse sporcu olsun. Kendi yaşamından bahseden, bunu kronolojik olarak ele alan bir yazı yazmış olabilir. Bu yazı türü otobiyografi nedir? sorusuna cevap olabilir. Bu yazı türüne benzeyen ancak biyografi olmayan farklı anlatımlı eserler de vardır.
Mesela nekroloji ne demek? Bu metin türü anı içeriklidir. Ölmüş olan ünlü kişinin hemen ardından yazılır. Gazetelerde veya dergilerde onunla ilgili güzel anıların anlatıldığı kısa yazılara denilir.
Biyografi Örnekleri Nelerdir?
Hem Türk hem dünya yazım tarihinde birçok biyografi örneği bulunur. Bununla ilgili biyografi nedir? Diyerek merak edenler değil öğrenmek isteyen herkes ilgilenir. Türk Edebiyatında yer alan biyografi türü Tanzimat Edebiyatı Döneminde başlar. Birçok yazı türünün ilk olarak uygulandığı bu dönemde yazılan biyografiler, örnek niteliğindedir.
Bu dönemin etkili sanatçılarından olan Muallim Naci, Osmanlı Şairleri adında kapsamlı bir biyografi yazmıştır. 1924 senesinde Süleyman Nazif’in yazdığı “Mehmet Akif” biyografisi, bu türün ne demek? Olduğunu açıklar niteliktedir.
Kenan Akyüz tarafından yazılan Tevfik Fikret’in biyografisi 1947 yılında yayımlanmıştır. 1948 yılında “Namık Kemal Hayatı ve Eserleri” adlı biyografiyi ise Mehmet Kaplan kaleme almıştır. Biyografi türünün bütün özellikleri uygulanan bu eserler, tarihe de ışık tutuyor.
Biyografinin en önemli türlerinden birisi de “Biyografik Romanlar” olarak görülür. Bu tür bilinen biyografinin kurgulanmış biçimi olarak da bilinir. Nasıl yazılır? Derseniz, örneklere bakabilirsiniz. Yazar, biyografiyi öne çıkararak olayları nakleder. Bir kısmı tamamen kurgusal olsa da bilimsel yönleri de ağır basar.
Biyografi nedir? sorusuna biyografik roman örnekleri de yanıt olabilir. Bu konuya örnek olarak şu eserler gösterilebilir,
- Abdullah Ziya Kozanoğlu Malkoçoğlu
- Ferudun Fazıl Tülbentçi Cem Sultan
- Hasan Ali Yücel Goethe
- İlhan Selçuk Yüzbaşı Selahattin
- Halikarnas Balıkçısı Turgut Reis
- Tahir Alangu Ömer Seyfettin
- Orhan Okyay Ahmet Hamdi Tanpınar
- Yusuf Ortaç İsmet İnönü
Bu eserlerin birçoğu kurgu ve gerçek bilgilerin karıştırılarak yazıldığı biyografik romanlardır. Olaylara ve tarihe meraklı olanların çok tercih ettiği bu türün televizyon ekranlarında senaryolaştırılmış halleri de bulunur.
Otobiyografi Örnekleri Nelerdir?
Edebi veya bilimsel alanlarda yazılan biyografilerin olduğu kadar otobiyografilerinde tarihçesi vardır. Otobiyografi nedir? örnekleri var mı? Bu türde yazılmış birçok kitaba rastlamak mümkün. Özellikleri farklı olmasının sebebi yazarın kendini anlatmasıdır.
Bazı yazı meraklıları araştırmalarında bu türle ilgili otobiyografi nedir? sorusunun yanında nasıl yazılır? Sorusu sorarlar. Aslına bakılınca otobiyografi yazmak kolay bir iş değildir. Çünkü yazan kişi nesnel olamayacak kadar olayın içerisindedir.
Bu tür yazılar yazarın ilk baştan başlayarak eseri kaleme aldığı güne kadar gelir, öteye gidemez. Genellikle düşüncelerini yaymak veya savunmak isteyen kişilerin tercih ettiği görülür. Otobiyografi ne demek? Sorusunun anlamı bu kişiler için, fikirlerini ve mücadelelerini savunmak veya anlatmak anlamındadır.
Bu konuda örnek olarak dünya tarihine geçmiş kişiler kadar Türk dünyasında önem taşıyan insanları görürsünüz. Mahatma Gandhi, Nelson Mandela ve Benjamin Franklin kendi otobiyografilerini yazmış kişiliklerdir.
Birçok yazı türü arasında biyografiyi ayrı kılan en önemli nokta, türü ile ilgili olandır. Her ne kadar bilimsel veya tarihsel içerikler taşıyor olsa da bilgi metni olarak görülmez. Sonuçta, edebi bir tür olarak karşınıza çıkar.
Biyografi nedir? sorusuna birçok cevap verilebilir. Ancak burada esas olan nasıl ve neden yazıldığıdır. Yazmanın hiç de kolay olmadığı bu metin türünün temeli araştırmaya dayanmaktadır.
Eğer çok eskilerde yaşamış bir kişiliği ele almak isterseniz işiniz daha zor olacaktır. Bilgi ve belge bulmak kolay değildir. Bu kitapların geleceğe ışık tutacak eserler olmasını isteyenler, yazarken objektif olmayı unutmamalıdır.
bunlarda ilginizi çekebilir.
Lokman Hekim Kimdir? TIKLA
Biyografi
Barış Manço Kimdir?
Barış Manço, Türk müzik tarihinde sahip olduğu yer ile hem dönemindeki hem de sonrasındaki herkesin büyük beğenisini kazanmıştır. Şarkıcı, söz yazarı, aranjör, besteci, televizyon programı sunucusu ve yapımcısı olarak çok yönlü kişiliği ile de akıllarda yer etmiştir.
Barış Manço, Türk müzik tarihinde sahip olduğu yer ile hem dönemindeki hem de sonrasındaki herkesin büyük beğenisini kazanmıştır. Şarkıcı, söz yazarı, aranjör, besteci, televizyon programı sunucusu ve yapımcısı olarak çok yönlü kişiliği ile de akıllarda yer etmiştir.
200’ün üzerinde bestelediği şarkıları ile oldukça önemli başarılara imza atmış ve ödüllendirilmiştir. Şarkıları Fransızca, İngilizce, Bulgarca, Almanca, Yunanca, İbranice, Japonca, Arapça ve Felemenkçe olarak da yorumlanmıştır. Yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendiği programlar ile pek çok ülkeye gitmiştir. 1991 senesinde TC Devlet Sanatçısı unvanı alan bir sanatçı olarak kültür elçisi de ilan edilmiştir.
Barış Manço Türk rock müziğinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Anadolu Rock müziğinin de temeli olduğu söylenmektedir. Ani ölümüyle tüm sevenlerini büyük bir yasa boğan Barış Manço, hayatına sayısız başarı ve birçok ödül sığdırmıştır.
Barış Manço Kimdir?
Barış Manço, 1943 senesinde Üsküdar’da dünyaya gelmiştir. 2. Dünya Savaşı yıllarında doğan Manço, bu nedenle ailesi tarafından Mehmet Barış ismini almıştır. Annesi Rikkat Uyanık’tır. Devlet konservatuvarı klasik Türk sanat müziği hocasıdır. Babasının ismi İsmail Hakkı Manço’dur. Dört çocuklu bir ailenin üyesi olan Barış Manço ve ailesinin kökeni İstanbul’un fethinin ardından Konya’dan Selanik’e göç etmiştir. Ancak 1. Dünya Savaşı sırasında da tekrar İstanbul’a göç etmişlerdir.
Anne ve babası henüz üç yaşındayken ayrılmıştır. Bunun ardından babası ile yaşamaya başlayan Manço, sık sık ev değiştirmiştir. Cihangir, Üsküdar ve sonrasında Kadıköy’de yaşamıştır. Kadıköy Gazi Mustafa Kemal İlkokulu’nda okulunda ilköğrenimine başlayan Barış Manço, dördüncü sınıfı Ankara’da okumuş, kalan son seneyi de başladığı okulda tamamlamıştır. Ortaokulu Galatarasay Lisesi’nde okumuştur. 1957 yılında amatör olarak müzik ile ilgilenmeye başlayan Barış Manço, babasının ölümünün ardından Galatasaray Lisesi’nden ayrılmıştır. Eğitimine Şişli Terakki Lisesi’nde devam etmiştir.
Barış Manço ilk grubu olan Kafadar’ı kurarak rock’nroll coverları yapmıştır. İlk bestesi olan Dream Girl adlı şarkısı da bu dönemde yapılmıştır. Hatta bu şarkı sayesinde bir müzik ödülünün de sahibi olmuştur. İkinci grubu olan Harmoniler ile 1959 yılında Galatarasay Lisesi’nde ilk konserini vermiştir. Harmoniler grubunda Galatasaray Lisesi’ndeki arkadaşları bulunmaktaydı.
Barış Manço, lise yıllarının ardından Belçika Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi’nde eğitim almıştır. Resim, iç mimari ve grafik eğitimlerini 1963 ile 1971 yılları arasında tamamlamıştır. Belçika’da bulunduğu yıllarda Lemistgress adlı bir grupta da yer almıştır. Bu grup içerisinde Belçikalı, İngiliz, Amerikalı, İtalyan ve Kuzey Afrikalı müzisyenler bulunmaktaydı. Bu grupta yer aldığı süre boyunca Paris Olympia’da konser vermiştir. Paris’te, 1966’da iki 45’lik plak çıkarmıştır.
1970’te Türkiye’ye dönüş yaptığında Mazhar Alanson ve Fuat Güner ile Kaygısızlar grubunu kurmuştur. Aranjman şarkılara tepki göstermişlerdir. Bu nedenle pop folk tarzında müzik yaparak Dağlar Dağlar adlı şarkısı ile büyük bir çıkış yakalamıştır. Aynı zamanda bu şarkısı ile Altın Plak Ödülü’nü de kazanmıştır.
1971’de Moğollar ile çalışan Barış Manço, aynı yıl Kurtalan Ekspres’i kurarak ilk klibini çekmiştir. 1975 yılında ise ilk albümü olan 2023’ü yapmıştır. 2023 şarkısı zamanının çok çok ötesinde müzik soundu ile ses getirmiş günümüzde de o yıllarda yapılan müziklere göre çok ileri seviyede olduğu hala düşünülmektedir.
1980 yılında Nick The Chopper şarkısı ile altın madalyalar almıştır. Yurt dışında da birçok konser vermiş ve müzik programlarına da katılmıştır. Eurovision yarışmasına Kazma adlı şarkısı ile 1983 senesinde katılmış, fakat yarışmadan elenmiştir.
Barış Manço ve Eşi Lale Manço
Barış Manço, 1978 yılında Lale Manço ile evlenerek Doğukan ve Batıkan adında iki erkek çocuk babası olmuştur. Türk müziğinde unutulmaz bir yeri olan Barış Manço’nun eşiyle tanışma öyküsü ise adeta filmlerdeki romantik sahnelerden biri gibi. Ablasında misafirlikte olan Lale, telefon bozulduğu için eniştesinin arkadaşı olan üst komşusu Barış Manço’nun evine telefon etmeye gitmiştir.
Kapıyı açan Barış Manço’dur ve “Telefon edebilir miyim?” diye sorduktan sonra yanıt olarak “Benimle evlenirsen edebilirsin” olmuştur. “Neden olmasın” diye yanıtlayan Lale, telefonu ettikten sonra parasını ödemek istediğinde de “Nasıl olsa evleneceğiz ne parası” diye aldığı cevap karşısında şaşkına dönmüştür. Düğününde Lale Manço ile birlikte doldurduğu plağı nikâh şekeri olarak dağıtmıştır.
Mutlu bir evlilik süren ve çocukları ile harika bir aile yaşamı süren Barış Manço vefat edene dek evliliğini saygı ve sevgi ile sürdürmüştür.
Barış Manço Hayatının kırılma anları
Barış Manço hayatının kırılma anları, aslında müziğe olan ilgisi ve üstün yeteneğinin yanında kendisinin merak ettiği ve ilgi duyduğu her alanda adımlar atarak başarılı olması ile başlamıştır. Başarılı söz ve besteleri, dilden dile dolaşan şarkıları, televizyon programları, dünya çapında verdiği konserler ile özellikle Türk kültüründe oldukça önemli bir yere sahip olmuştur. Sadece Türkiye çapında değil aynı zamanda dünyanın dört bir yanında da sevilen ve milyonlarca hayranı olan Barış Manço, şarkılarını farklı dillerde de seslendirmiş ve yorumlamıştır.
Barış Manço ve hayatının kırılma anlarını sizler için derledik. Televizyonculuğu, Japon hayranları, bildiği diller, çıkardığı albümler ve kazandığı onlarca ödül ile tarihimizin en başarılı ve unutulmaz sanatçıları arasında yer almıştır.
Barış Manço ve televizyonculuğu
Barış Manço, yapmayı düşündüğü her işte gerçekten de başarıya ulaşmıştır. Televizyonculuğu da bu başarılardan birisidir. Yapmak istediği televizyon programlarını her ne kadar kafasında tasarlamış olsa da bir süre TRT yönetiminden olumlu bir yanıt alamamıştır. Ancak 1988 yılında TRT’ye daha önceden benzeri yapılmamış program önerisi ile uzun yıllar pek çok izleyicinin ilgisini çekmeyi başaran 7’den 77’ye programı doğmuştur.
Barış Manço 1988 yılında TRT 1’de hem eğlence hem de eğitim-kültür programına başlamıştır. Çocuklara ve ailelere yönelik olan 7’den 77’ye programı, 98 yılında 370. Kez ekrana gelmiş ve bir rekora imza atmıştır. Adından da anlaşıldığı üzere tüm yaş gruplarına hitap eden bu program içerisinde bazı bölümler de yer almaktaydı. Adam Olacak Çocuk, çocuklara; İkinci Kahvaltı bölümü büyüklere ve Dönence ve Dere Tepe ile de herkese hitap etmeyi başarmıştı.
Program sadece TRT’de değil, ilerleyen yıllarda TGRT ve atv kanallarında da yayınlanmıştır. Aynı zamanda Ekvatordan Kutuplara programı ile de beş kıtada birçok farklı yöreye gitmiştir. 800 bin km’ye yakın bir yol kat ettiği de söylenmektedir. Hem Türkiye’yi hem de dünyayı karış karış gezen Barış Manço, Türk kültürünü dünya kültürü ile buluşturmuştur.
Barış Manço ve Japon Hayranları
Barış Manço 1991 tarihinde Türk-Japon dostluğu adına yapılan 100. yıl kutlamasında 20.000 Japon tarafından verdiği konserde izlenmiştir. Bu konseri Japonya’da birçok kez yayınlanmıştır. Bunun nedeni ise Barış Manço şarkılarının ve müziklerinin evrensel bir dile sahip olmasıdır. Aynı zamanda Barış Manço’nun gittiği her ülkenin kültürüne ve diline dair bilgi edinmesi ve bunu karşı tarafa göstermesi de büyük bir saygı kazanmasını sağlamıştır. 1995 yılında da Japonya’da uzun bir turne düzenlemiştir. Japonya’nın 17 şehrinde konser vermiştir. Türkiye’nin tanıtımında büyük bir önem teşkil etmektedir.
Manço, Fransızca, İngilizce ve Japonca dillerini anadil seviyesinde konuşabiliyordu. Bunun dışında yaklaşık olarak 17 dili kendi derdini anlatabilecek kadar bildiğini de dile getirmişti. Düşüncesi, konsere gittiği ülkelerde sahneye çıktığında onu dinlemeye gelenler ile ortak bir nokta yakalamak, gönüllerini ve saygılarını kazanmaktı. Bu nedenle konser öncesi soru cevap şeklinde belirli cümlelere çalışır, karşılık olarak nasıl bir yanıt gelir diye kafa yorarak konser verdiği ülkenin halkı ile tatlı dil eşliğinde bir kültür alışverişinde bulunurdu.
Barış Manço ve vefatı
Barış Manço, 1983 yılında bir kalp spazmı geçirmiş ve tekrar sağlığına kısa sürede kavuşmuştu. Ancak maalesef 1999 yılının 31 Ocak gecesinde evinde kalp krizi geçirerek kaldırıldığı hastanede tüm çabalara rağmen kurtarılamamış ve hayata gözlerini yummuştur.
Barış Manço’nun cenazesinde devlet töreni düzenlenmiştir. Bunun nedeni ise 1991 yılında devlet sanatçısı unvanı almış olmasıdır. Düzenlenen bu tören, TRT, Kanal 6 ve Kanal D ekranlarında canlı olarak yayınlanmıştır. Star TV, yaşamını kaybetmeden hemen önce çekilen bir röportajı yayımlamıştır. Türk bayrağı ve Galatasaray bayrağı bulunan naaşı, AKM’ye getirilmiş, tören burada yapılmıştır. Mezarı ise Kanlıca’daki Mihrimah Sultan Mezarlığı’nda yer almaktadır.
Gesi Bağları eseri dolayısıyla Kayseri’nin Gesi beldesinden getiren toprak da mezarına konulmuştur. Ölümünün duyulmasının ardından dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve birçok siyasetçi başsağlığı mesajlarını dile getirmişlerdir.
Barış Manço’nun vefatının ardından
Manço’nun vefatının ardından birçok sanatçı, devlet adamı ve milyonlarca kişi büyük bir üzüntü duymuştur. Barış Manço, müzik hayatında geçirmiş olduğu 40 yılını anlatan “40. Yıl” şarkısını bestelemiş olsa da sözlerini henüz yazmamıştır. Ölümünün ardından bu şarkının da yer aldığı Mançoloji albümü 1999 senesinde yayımlanmıştır. 2,6 milyon satış grafiğine ulaşmıştır. Böylece yılın en çok satan albümü olarak kayıtlara geçmiştir. Bir hatıra albümü olarak en çok satılan albümlerden biri olmuştur. 2002 yılında da Yüreğimdeki Barış Şarkıları adlı anma albümü piyasaya sürülmüştür.
Kurtalan Ekspres, Barış Manço’nun ölümünün ardından yeni bir albüm çalışması yapmamıştır. Sonrasındaki iki yıl süresince Barış Manço adına düzenlenmiş olan birçok anma konserine katılmışlardır.
eserlerini ürettiği ve yaşadığı ev müzeye dönüştürülmüştür. Barış Manço Müzesi’ne giderek yaşadığı yeri, piyanosunu, ona ait ödül ve plaketleri görebilirsiniz. Dini veya resmi bayramlar ve pazartesi günleri dışında ziyaret edilebilen bu müze, özellikle Barış Manço’yu anma günlerinde çok kalabalık olmaktadır.
Barış Manço albümleri
Birçok albüm sahibi önemli bir sanatçı olarak bu albümlerde yer alan onlarca unutulmaz parçalara imzasını atmıştır. Sözlerini kendi yazdığı, bestelerini kendi yaptığı şarkıları, hem evrensel bir tarza hem de zamanının ötesinde bir tarza sahiptir. 70’li yıllardan günümüze uzanan şarkıları, onun hayatı bir noktada son bulsa da hala dillerdedir.
1975 yılında 2023 adlı albümünün ardından bir sene sonra “Baris Mancho”, 1979 senesinde de Yeni Bir Gün adlı parçaları yayınlanmıştır. 80’li yıllar itibariyle sırasıyla “Disco Manço”, “Sözüm Meclisten Dışarı” ve “Estafurullah, Ne Haddimize” albümlerinin ardında “24 Ayar”, “Değmesin Yağlı Boya” ve “Ful Aksesuar’88 Manço: Sahibinden İhtiyaçtan” ile “Darısı Başınıza” albümleri piyasaya sürülmüştür.
1992 senesinde Mega Manço ve 1995 yılında Müsaadenizle Çocuklar adlı albümleri yayınlanmıştır. 2018 yılında, 1965 senesinde Belçika’da olduğu yıllar kaydedilen ancak piyasaya çıkmayan şarkıları Golden Rollers albümü ile yayınlanmıştır. Barış Manço 1996 yılında Live in Japan adlı albümünde konser kayıtlarını da piyasaya sürmüştür. Aynı zamanda Manço toplam albümleri ile de milyonlarca dinleyicisine ulaşmayı başarmıştır. 1972 yılında Dünden Bugüne, 77 senesinde Sakla Samanı Gelir Zamanı toplama albümleri yayınlanmıştır. Barış Manço Klasikleri: Dağlar Dağlar toplama albümü 1993 yılında, 95 yılında da Best Album ve Barış Manço albümleri ile toplama albüm çalışmaları devam etmiştir.
Vefatının ardından 1999 senesinde Mançoloji, 2009 Kızılcıklar Oldu Mu, 2002 Yüreğimdeki Barış Şarkıları adlı toplama albümleri de sevenleri ile buluşmuştur. 2007 ve 2010 yıllarında da Çocuk Şarkıları Volume 1 -2 albümleri piyasaya çıkmıştır.
Barış Manço’nun kazandığı ödüller
Manço sanat kariyeri boyunca sayısız ödül almış nadir ve başarılı sanatçılarımızdan biridir. Türk rock veya Anadolu rock müziğine yaptığı katkılar ile bu ödülleri almaya hak kazanan Manço, 3000’den fazla ödül almıştır. Sahip olduğu tüm ödüller Barış Manço Evi’nde sergilenmektedir.
1991 yılında Türkiye Devlet Sanatçısı unvanını alan Barış Manço, aynı yıl Japonya’dan Uluslararası Kültür ve Barış ödülü almıştır. Hacettepe Üniversitesi tarafından Sanatta Onursal Doktora; Kocaeli Üniversitesi tarafından Barış Diploması; Pamukkale Üniversitesi tarafından da Çocuk Eğitimi Alanında Onursal Doktora unvanlarına sahip olmuştur. 1995 yılında da Japonya Min-On Vakfı tarafından Yüksek Şeref Madalyası almıştır. Belçika Krallığı tarafından Leopold 2 Şövalyesi Nişanı ve dönemin Türkmenistan Cumhurbaşkanı tarafından da Türkmen Vatandaşı unvanı verilmiştir.
Bu unvan ve ödüllerin dışında 3000’in üzerinde plaket ve ödül sahibi olarak oldukça başarılı bir kariyere imza atmıştır. 200’den fazla şarkısı olduğu için de 12 altın, 1 platin albüm ve kaset ödüllerinin de sahibidir.
Barış Manço neden önemli?
Barış Manço, hem şarkıları hem de televizyon programları ile gönüllerde taht kurmayı başardı. Sadece müzikleri ile değil aynı zamanda kendine özgü kıyafetleri, sahne şovları ile de akıllara kazanan Manço, kendisini izleyenleri büyülemiştir. Beden dilini etkin ve etkili kullanması ile şarkılarının insanın içine işlemesini sağlardı. Bunca başarıya rağmen her zaman insanların Barış Abisi’ydi.
Anadolu Rock kültürü kurucularından biri olan Manço, yurt dışında da bu müzik türünü tanıtmış, konserler vermiştir. İngilizce albüm çıkararak Avrupalıların da müziğini dinlemesini sağlamıştır. Türk sinema tarihinin sevilen filmlerinden biri olan Çiçek Abbas’ın da müziklerini yapmıştır. Aynı zamanda “Baba Bizi Eversene” filminde de başrol oynamıştır. Köşe yazarlığı yaptığı dönemlerde müzik veya gündelik hayat ile ilgili düşüncelerini kaleme almıştır.
eşsiz bir müzisyen ve eşsiz bir yetenek olarak hem halk müziğinden hem de halk edebiyatından beslenmiş ve eserlerini geleneksel ve çağdaş ile harmanlayarak üretmiştir. Bu özelliği sayesinde de “ozan” olarak nitelendirilmektedir.
Türkiye’de ismi Barış olan ilk bebekti. 1943 yılında dünyaya gelen sanatçıya, savaşların artık bir son bulması umudu ile Barış ismi uygun görülmüş ve verilmişti. İsmine yarışır hayatı ile Barış Manço, sevgi dilini en iyi kullanan ve kültürler arasında bağlantı kuran bir sanatçıydı. Eserlerinde barış, sanat ve sevgi gibi değerleri işlemiş ve tüm insanlığın sevgi ve barış dilini kullanması için çalışmalarda bulunmuştur. Dediği gibi en güzel dil, tatlı dildir.
şarkıları ile kimimiz büyüdük kimimiz yaşlandık, ancak görünen o ki vefatına dek bestelediği eserleri ve şarkı sözleri ile gelecek nesillerin de Barış Manço’su olmaya devam edecek! Hafızalardan silinmeyen şarkıları, geçmişte de yapmak istediği gibi, çağdaş ve evrensel müziği ile kendini, görüşlerini, sevgi dilini ve eserlerini gelecek nesillere de aktarmayı başarıyor.
Cem Yılmaz Kimdir? TIKLA
Acun Ilıcalı Kimdir? TIKLA
Biyografi
Sezen Aksu Kimdir? Minik Serçe
Sezen Aksu Kimdir? Minik Serçe Sezen Aksu besteci, oyuncu ve ünlü bir yazardır. Bugüne kadar 400’den fazla şarkısı bulunan sanatçı, birden fazla kez Eurovision yarışmasına da katılmıştır. Oynadığı “Minik Serçe” filmi sonrası Minik Serçe lakabını almıştır. Albümleri bugüne kadar dünya genelinde 40 milyondan fazla satmıştır. Piyasaya onlarca albüm sunan sanatçının en çok satan albümü ise “Gülümse” adıyla piyasaya sürdüğü albümdür. 1982 yılında “Yılın Kadın Şarkıcısı” seçilmiştir. Toplamda 4 kez evlenmiş olan sanatçı aynı zamanda Uzay Hepari ile de aşk yaşamıştır. Evlenmeden önce 3 aylık hamile olduğu iddia edilen sanatçı, bu gebeliğinden Murat Can Özer isimli oğlunu kucağına almıştır.
Sezen Aksu Kimdir? Minik Serçe besteci, oyuncu ve ünlü bir yazardır. Bugüne kadar 400’den fazla şarkısı bulunan sanatçı, birden fazla kez Eurovision yarışmasına da katılmıştır. Oynadığı “Minik Serçe” filmi sonrası Minik Serçe lakabını almıştır. Albümleri bugüne kadar dünya genelinde 40 milyondan fazla satmıştır. Piyasaya onlarca albüm sunan sanatçının en çok satan albümü ise “Gülümse” adıyla piyasaya sürdüğü albümdür. 1982 yılında “Yılın Kadın Şarkıcısı” seçilmiştir. Toplamda 4 kez evlenmiş olan sanatçı aynı zamanda Uzay Hepari ile de aşk yaşamıştır. Evlenmeden önce 3 aylık hamile olduğu iddia edilen sanatçı, bu gebeliğinden Murat Can Özer isimli oğlunu kucağına almıştır.
Sezen Aksu Kimdir? (Biyografi)
Sezen Aksu Denizli Sarayköy’de 13 Temmuz 1954 yılında dünyaya gözlerini açtı. Kimlikte ki gerçek ismi Fatma Sezen Yıldırım olmasına rağmen Sezen Seley ismini kullanmaktadır. Babası Rizeli, annesi ise Selaniklidir. Babası Sami Yıldırım matematik öğretmeni, annesi Şehriban Hanım ise Fen öğretmenidir. Annesi mübadele sonucu ailesi birlikte Türkiye’ye gelmiştir. Nihat adında ağabeyi vardır. Mithat Can Özer adında bir oğlu vardır.
3 yaşında iken ailesi ile beraber İzmir’e taşınan Sezen Aksu eğitimini İzmir’de görmüştür. İzmir Kız Lisesini bitiren şarkıcı Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesini kazanmıştır. Ancak ikinci sınıfta evlilik nedeniyle üniversiteyi bırakmıştır. Gençlik yıllarında sanata merak salan sanatçı 1974 yılında plak yapmak için İzmir’den İstanbul’a taşınmıştır. Aynı zamanda resim, tiyatro ve dans dalları ile de ilgilenmiştir. 1970 yılında jüri üyeliğini Ajda Pekkan’ın yaptığı Hafta Sonu Dergisi’nin düzenlediği “Altın Ses” yarışmasında 6. Seçilmiştir. Sezen Aksu, Türk şarkıcı, şarkı yazarı ve yapımcı olarak bilinir.
1970’lı yılların ortasından günümüze kadar aktif bir şekilde müzik ile ilgilenen sanatçı Türk pop müziğinin en sevilen ve tanınan şarkıcılarından biridir. Aynı zamanda söz yazarı ve bestecidir. Pek çok sanatçıya şarkı sözü yazmış ve bestelemiştir. Ayrıca kendisine vokallik yapan pek çok sanatçının da albümlerinin yapımcılığını yapmıştır. 1975 yılında İstanbul’da Sezen Seley adıyla ilk 45’ligi olan “Haydi Şansım” adlı parçayı çıkarmıştır.
Sezen Aksu yayınladığı ilk 45’lik ile listelerin basında yer alamasa da ikinci 45’lik olarak “Yaşanmamış Yıllar” ve “Kusura Bakma” şarkılarını seslendirmiştir. Sezen Aksu’nun asıl tanınmasına vesile olan ise üçüncü 45’lik albümüdür. 1976 yılında piyasaya sürdüğü albüm “Olmaz Olsun” ve “Vurdumduymaz” şarkıları sanatçının popüler olmasını sağlamıştır. Bu albümden sonra sahnelerde yer almaya başlamıştır. Şarkıcı ve besteci kimliği ile bilinen sanatçı aynı zamanda filmlerde oynamış ve şiir kitapları yazmıştır. 1978 yılında Bulut Aras ile “Minik Serçe” filminde rol almıştır. Sezen Aksu bu filmden sonra Minik Serçe olarak anılmaya başlamıştır.
Sezen Aksu Hayatının Kırılma Anları
Sezen Aksu, 4 kez evlilik yapmıştır. İlk evliliğini 1972 yılında Hasan Yüksektepe ile yapmış aynı yıl içerisinde de boşanmıştır. 1974-1978 yılları arasında süren evliliğini ise Ali Engin Aksu ile gerçekleştirmiştir. Soyadını da bu evlilikten taşımaktadır. 1981 ve 1983 yılları arasında evli olduğu Sinan Özer adlı eşinden Mithat Can Özer adlı bir oğlu bulunmaktadır. Son evliliği ise Ahmet Utlu ile 1993-1997 yılları arasındadır.
Sezen Aksu, Eurovision şarkı yarışmasına 1983 yılında katılmıştır. Burada seslendirdiği şarkı söz ve müziği Ali Kocatepe’ye ait “Heyamola” şarkısıdır. Şarkı her ne kadar Türkiye finaline kalmış olsa da Eurovision yarışmasına katılım sağlayamamıştır. Aynı yıl “Heyamola” şarkısının 45’lik plağı “Hey Dergisi” tarafından yılın şarkısı seçilmiştir. 1984 yılında tekrardan Eurovision yarışmasına katılan sanatçı 1945, Halay ve Merhaba Ümit şarkıları ile Türkiye finaline kalmıştır.
Halay ve Merhaba Ümit’i eleyerek 1945’in tüm dünyaya hitap edeceğini düşünen Sezen Aksu, Türkiye finalinde şarkıyı seslendirmiş ancak başarı sağlayamamıştır. TRT denetiminden geçemeyen sanatçının şarkıları 1985 yılı öncesinde TRT’de yayınlanmamıştır. Ancak 1984 yılında çıkardığı “Sen Ağlama” albümü ile TRT’de parçaları yayımlanmaya başlayan şarkıcı uzun süre listenin en üst sıralarında yer almayı başarmıştır. 1985 yılında 3. Kez Eurovision’a katılan şarkıcı “Küçük Bir Aşk Masalı” adlı şarkıyı Özdemir Erdoğan ile birlikte seslendirmiş ve yine başarılı olamamış ve bir sonraki yıllarda Eurovision yarışmasına katılmamıştır.
1997 yılında piyasaya sürdüğü “Düğün ve Cenaze” adlı albümü pek çok eleştiriye neden olmuştur. Bu sebeple de satışları çok fazla olmamıştır. 2001 yılında her ne kadar sağlık sorunları ile uğraşsa da o yaz verdiği 6 konser de büyük ilgi görmüştür. 2016 yılında 40. Yılını tamamladığını açıklayan Sezen Aksu kariyerine son vereceğini açıklamıştır. 2017 yılında Alakasız Şarkılar vol.1 albümünde ise “Ne Şahane Bir Şey Yaşamak “adlı şarkıda Adem ve Havva’ya cahil demesi ise toplum tarafından hor görülmüş ve pek çok tartışmaya neden olmuştur.
Sanatçı aynı zamanda toplumsal olaylar ve sorunlara karşı verdiği destekle de bilinir. 2009 yılında Tayyip Erdoğan’ı aramaktan ve demokratik açılıma destek vermekten ötürü babasının Fethullahcı olduğu iddia edilmiştir. 2013’de meydana gelen Gezi Parkı Protestolarına destek vermiştir. Olayda ölen pek çok genç için Yeni ve Yeni Kalanlar single çalışmasını piyasaya sürmüştür. Aynı zamanda Gezi olaylarında ölen Berkin Elvan için kendi sitesinde “Berkin’e” diye bir yazı paylaşmıştır.
Ayrıca kadın düşmanlığı, ayrımcılık, transseksüel, homofobi ve okuma yazma ile ilgili de birçok söylemi bulunmaktadır. Konserinde LGBTyi simgeleyen gökkuşağı bayrağı açılmıştır. Konserinde trans birey Ayta Sözeri ile şarkı söylemiştir. Aynı zamanda ikilinin arasında İstanbul Onur Yürüyüşünde LGBT’li bireylerin diyalogu olan Neredesin aşkım? Buradayım aşkım! Diyalogu yaşanmıştır. 2008 yılında mahkeme kararı ile kapatılması istenen LGBT derneğinin kapatılmaması için mücadele vermiştir.
Sezen Aksu Kariyeri
Sezen Aksu ilk albümünü 1975 yılında çıkarmıştır. İlk 45’lik albümünü Sezen Seley adıyla çıkaran sanatçı ikinci 45’lik albümünü Sezen Aksu adıyla piyasaya sürmüştür. Ilk 45’lik albümü olan Haydi Şansım ve ikinci 45’lik albümü Yaşanmamış Yıllar/Kusura Bakma çok fazla satılmamıştır. Şarkıcı çıkışını üçüncü 45’ligi olan Olmaz Olsun/Vurdumduymaz ile yakalamıştır. 1976 yılında ilk sahne çalışmasını yapmış ve Bebek Belediye Gazinosunda sahne almıştır. 1977 yılında ilk 33’lük albümü olan “Allahaısmarladık” ve 45’likleri Kaybolan Yıllar/ Neye Yarar ve Kaç Yıl Geçti Aradan/Allahaısmarladık albümlerini piyasaya sürmüştür.
1978 yılında Sezen Aksu Hurşit Yenigün için söz yazarlığı yapmıştır. Aynı yıl içerisinde Serçe, Gölge Etme ve Aşk 45’liğini piyasaya sürmüştür. 1979 yılında Allah Aşkına, Sensiz İçine Sinmiyor ve İlk Gün Gibi ve Yalancı 45’liklerini piyasaya sürmüştür. 1979 yılında sinema sektörüne de el atmış ve Atıf Yılmaz’ın filmi Minik Serçe’de Bulut Aras ile başrolü paylaşmıştır. Filmin konusu bir ünlünün doğarken bir başka ünlünün sönüşüdür. 1999 yılında Okan Bayülgen’in sunduğu Zaga programına katılan sanatçı filmi tekrardan izlediğinde ise canlandırdığı karaktere gülmüştür.
Sezen Aksu 1980 yılında Sevgilerimle albümünü çıkarmıştır. Ayrıca 1981 yılında ise Sezen Aksu Aile Gazinosu isimli bir müzikal yapmıştır. Müzikal 1982 yılında Şan Müzik holünde gösterime girmiştir. Müzikalde Şener Şen, Adile Naşit, Altan Erbulak ve Ayşen Gruda ile oynamış ve 7 farklı karakteri canlandırmıştır. Firuze adlı albümünü piyasada yayınlanan sanatçı Hey Dergisi tarafından “Yılın Kadın Şarkıcısı” olarak seçilmiştir ve 1983 yılında Hey Dergisinin düzenlediği Geleneksel Oskar Konserine Yılın Kadın Şarkıcısı unvanı ile katılmıştır. 1983, 1984 ve 1985 yıllarında Eurovision’a katılma kararı alan Sezen Aksu hiçbirinde başarılı olamamıştır. 1983 yılında çıkardığı Heyamola plağı Hey Dergisi tarafından yılın plağı seçilmiştir.
1984 yılında ise Sen Ağlama albümünü çıkartmıştır. 1985 yılında “Bin Yıl Önce, Bin Yıl Sonra” müzikali için çalışmalara başlamış ve 1986 yılında müzikal gösterime girmiştir. Konusunu ise o dönemini Türkiye’sini ve dünyayı tiye almaktır. Müzikalde sanatçıya Ayşen Gruda, Şener Şen ve İlyas Salman gibi ünlü isimler eşlik etmiştir. 1986 yılında Git albümü ile büyük çıkış yakalamıştır. Aynı zamanda On yedi dergisinin düzenlediği ankette 1985 yılının en büyük kadın şarkıcısı olarak seçilmiştir. 1988 ve 1989 yıllarında “Sezen Aksu 88” ve “Sezen Aksu Söylüyor” albümlerini çıkartmıştır.
Sezen Aksu Söylüyor albümünde Piyade Er Zekeriya Önge’yi öldürme suçundan dolayı idam kararı verilen Erdal Eren için Son Bakış adlı şarkısı bulunmaktadır. 1989 yılında Minik Serçe Ferhan Şensoy ile “Büyük Yalnızlık” filminde oynamıştır. Yavuz Özkan’ın yönettiği film 1990 senesinde Altın Portakal Film Festivalinde En İyi Görüntü ödülüne layık görülmüştür. 1990’lı yıllarda Kanal 6’da yayınlanan Sezen Aksu Show Programını sunmuştur.
Sezen Aksu’nun Türkiye’ye Kazandırdığı Ünlü Sanatçılar
Sezen Aksu şarkıcılık ve oyunculuğunun yanı sıra yapımcı olarak da bilinir. 1990’lı yıllarda Harun Kolçak, Sertab Erener, Aşkın Nur Yengi, Işın Karaca, Levent Yüksel, Hande Yener ve Yıldız Tilbe gibi pek çok sanatçıya destek olmuş ve onları müzik piyasasına kazandırmıştır. Sezen Aksu’nun vokalistliğini yapan Aşkın Nur Yengi 1990 yılında Sevgiliye adlı albüm ile müzik sektörüne girmiştir. Sezen Aksu 1991 yılında Aşkın Nur Yengi’nin Hesap Ver adlı albümünün yapımcılığını üstlenmiştir.
Sanatçı aynı zamanda 1991 yılında Gülümse adlı albümünü çıkarmıştır. 2 milyondan fazla satılan albümün sebebi ise şarkıcının toplumun tüm kesimlerine hitap etmesiydi. Yapımcılığa devam eden Sezen Aksu 1992 yılında Sertab Erener’in “Sakin Ol” albümünü yayınlamıştır. Bunun yanı sıra 1993 senesinde Levent Yüksel albümü olan ve büyük satışlar elde eden Medcezir adlı albümü piyasaya sunmuştur. Albüm Levent Yüksel’in tanınmasına neden olmuştur. Sezen Aksu aynı yıl içerisinde “Deli Kızın Türküsü” albümünü çıkartmıştır.
Bu albüm içerisinde bulunan “Küçüğüm” ve “Masum Değiliz” şarkıları en beğenilen ve tanınan şarkılar olmuştur. Bu albümde Uzay Hepari ile çalışmış ve kaza sonrası Hapari’nın ölmesi sonucu onun adına “Yas” isimli bir şarkı bestelemiştir. Fakat şarkıyı kendisi seslendirmemiş Levent Yüksel’in albümüne koymuştur. Sezen Aksu aynı dönemde Sertab Erener’in ikinci albümünün yapımcılığını da yapmıştır.
Sanatçı 1995 senesinde Anadolu Müziklerinin yer aldığı “Işık Doğudan Yükselir” adlı albüm çalışmasını piyasaya sürmüştür. Albümde Mevlana, Yunus Emre, Fatih Atakoğlu ve Aşık Daimi gibi kişilerin eserleri yer almaktadır. Bu albümden yayınlanan eser ise Yaktılar Halim’imi ve Alaturka’dır. Sezen Aksu, Nazan Öncel’in “Bırak Seveyim Rahat Edeyim” ve “Erkekler de Yanar” parçalarına vokalistlik yapmıştır. Ayrıca Zerrin Özer’in şarkısı “Paşa Gönlüm” ün klibinde oynamıştır.
Sezen Aksu Parçaları
Sezen Aksu kariyeri boyunca 400’ den fazla şiir ve albüm çıkartmıştır. Şarkıcı, söz yazarı ve yapımcı olarak bilinen sanatçı 1998 yılında “Adı Bende Saklı” albümünü çıkartmıştır. Albümde arabesk havası olduğundan dolayı pek çok kişi tarafından beğenilmiştir. Albüm içerisinde Selami Şahin imzalı “Ben Sevdalı Sen Belalı”, “Tutuklu” ve “Adı Bende Saklı” parçaları büyük ilgi görmüştür. 2000 yılında ise içerisinde Sarı Odalar, Oh Oh, Keskin Bıçak ve Kahpe Kader gibi şarkılarının yer aldığı “Deliveren” albümünü çıkarmıştır. 2002 yılında ise DMC firmasının çıkarttığı Şarkı Söylemek Lazım adlı albümünü satışa sunmuştur.
Aynı yıl içerisinde ise Türkiye Şarkıları isimli konserler vermiştir. Konserlerde Sezen Aksu’ya Rum, Musevi, Ortodoks, Ermeni gibi pek çok toplum eşlik ederken Diyarbakır Belediyesi Çocuk Korosu da eşlik etmiştir. Konserler sadece Türkiye’de değil pek çok ülkede de ilgi görmüştür. 2003 yılında da birçok konser veren Sezen Aksu aynı yıl Yaz Bitmeden albümünü müzikseverlerin beğenisine sunmuştur. Albümde daha önce başka sanatçıların yorumladığı kendi şarkılarını Sezen Aksu yeniden seslendirmiştir.
2005 senesinde çıkardığı Bahane adlı albüm yoğun ilgi görmüştür. Albüm sanatçının müzik sektöründe 30. Yılını tamamlamasına ithafen hazırlanmıştır. Ciddi rakamlarda satılan albümün içerisinde Perişanım Şimdi, Yanmışım Sönmüşüm Benz Eskidendi, Çok Eskidendi gibi parçalar bulunmaktadır. Bahane albümü 2005 yılının en çok satan albümü olmuştur.
Sezen Aksu 1975 yılından 2006 yılına kadar yazdığı bütün şarkılarının sözlerini Eksik Şiir kitabında yayınlamıştır. Şarkıcı 2008 yılında Deniz Yıldızı isimli albümünü piyasaya sürmüştür. Albümde bulunan Tanrı’nın Gözyaşları isimli şarkı için sanatçı, bu şarkıyı Türkiye’de barış olsun diye yazdığını dile getirmiştir. 2009 senesinde ise 2 CD’den oluşan Yürüyorum Düş Bahçelerinde adlı albümü yayınlanmıştır. Bu albümde Sezen Aksu’ya ait olan parçaların daha önce başkaları tarafından seslendirildiği şarkıları da yeniden seslendirmiştir.
Sezen Aksu Sanatı
Şarkıcı, yazar ve besteci Sezen Aksu 2010 yılında Fahir Atakoğlu ile birlikte yurtdışında 3 konser vermiş ve konserler büyük ilgi görmüştür. 2011 yılında yayınladığı “Öptüm” adlı albümde kendi besteleri olan Unuttun mu Beni, Aşka Şükrederim, Vay gibi parçaların yanı sıra Nazan Öncel isimli Ballı şarkısı ve Cemal Süreyya’nın Sayım isimli şiirinin bestesi yer almaktadır. 2013 senesinde Kayıp Şehir, 2014 senesinde de Yeniler ve Yeni Kalanlar single parçalarını çıkarmıştır. 2015 yılında ise Eksik Olma şarkısı ile çay tarımına destek vermiştir.
2016 yılında verdiği konserde ise 40. Yılını doldurması sebebiyle sahnelere veda ettiğini duyurmuştur. 2017 yılında 23. Albümü olan Biraz Pop Biraz Sezen’i yayınlamıştır. Ayrıca Sezen Aksu 2018 yılında siz ve müziğini kendisinin yaptığı ancak başka sanatçılar tarafından seslendirilen Demo adlı albümünü piyasaya sürmüştür ve oldukça fazla ilgi de görmüştür.
Sezen Aksu Albümleri ve Filmleri
Sezen Aksu 1974 yılından itibaren pek çok şarkı ve şiir yazmıştır. Şiir kitapları da bulunan şarkıcı aynı zamanda filmlerde de rol almıştır. Sezen Aksu albümleri;
1975: Haydi Şansım
1977: Allahaısmarladık
1978: Serçe
1980: Sevgilerimle
1981: Ağlamak Güzeldir
1982: Firuze
1984: Sen Ağlama
1986: Git
1988: Sezen Aksu’88
1989: Sezen Aksu Söylüyor
1991: Gülümse
1993: Deli Kızın Türküsü
1995: Işık Doğudan Yükselir
1996: Düş Bahçeleri
1997: Düğün ve Cenaze
1998: Adı Bende Saklı
2000: Deliveren
2002: Şarkı Söylemek Lazım
2003: Yaz Bitmeden
2005: Bahane
2008: Deniz Yıldızı
2009: Yürüyorum Düş Bahçelerinde
2011: Öptüm
2017: Biraz Pop Biraz Sezen
2018: Demo
Sezen Aksu’nun yazdığı şiir kitapları
Eksik Şiir
Eksik Şiir İkinci Kitap
Sezen Aksu Filmleri
1978: Minik Serçe
1990: Büyük Yalnızlık
2005: Crossing The Bridge: The Sound of Istanbul
2008: Osmanlı Cumhuriyeti
-
Sağlık1 yıl ago
Fucicort Krem Ne İşe Yarar?
-
Ekonomi2 yıl ago
Dünyanın En İyi Kripto Para Yorumcusu Kimdir?
-
Besyo2 yıl ago
Elazığ Fırat Üniversitesi BESYO Özel Yetenek Sınavı Ve Parkuru Nasıl? Nasıl Hazırlanılır?
-
Haber2 yıl ago
2022 Sağlık Bakanlığı Personel Alımı Ne Zaman Yapılıyor? Kriterler Nelerdir?
-
Spor2 yıl ago
Giresunspor Tarihçesi
-
Besyo2 yıl ago
Karabük Üniversitesi Besyo Özel Yetenek Sınavı Ve Parkuru Nasıl? Nasıl Hazırlanılır?
-
Kamu Alımları2 yıl ago
Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi 316 Sözleşmeli Personel Alacağını Duyurdu!
-
Eğitim2 yıl ago
Yakın Koruma Sertifikası Nasıl Alınır?
Rolando Radigan
Mayıs 16, 2023 at 11:04 pm
This really answered my problem, thank you!
bocoran hk
Haziran 5, 2023 at 5:35 am
Hey! I know this is somewhat off topic but I was wondering if you knew where I could find a captcha plugin for my comment form? I’m using the same blog platform as yours and I’m having difficulty finding one? Thanks a lot!
Loreen Okeeffe
Haziran 25, 2023 at 2:03 pm
I do agree with all of the ideas you’ve presented in your post. They’re really convincing and will certainly work. Still, the posts are very short for starters. Could you please extend them a little from next time? Thanks for the post.
webdesign
Temmuz 2, 2023 at 6:24 am
Simply wish to say your article is as astounding. The clearness in your post is just great and i could assume you’re an expert on this subject. Fine with your permission let me to grab your RSS feed to keep up to date with forthcoming post. Thanks a million and please continue the gratifying work.
Pingback: apex legends cheats
Pingback: เว็บปั้มไลค์