Connect with us

Sağlık

MS Hastalığı Nedir? Belirtileri Nelerdir?

MS Hastalığı Nedir? Belirtileri Nelerdir? Toplum içerisinde MS Hastalığı ismiyle bilinen Multipl Skleroz; hareket eksikliği, kaslardaki güçsüzlük, denge bozukluğu, kısmı veya tam görme kayıpları ile kendini gösterebiliyor. Merkezi sinir sistemi üzerinde etkilenen bölgeye göre, hastadan hastaya MS türü ve hastalık şiddeti değişkenlik gösterir. Kronik olarak bilinen bu hastalığın, henüz tedavisi gelişmemiştir. Ancak hastanın hayat kalitesini düşürmemek ve atakların şiddetini azaltmak adına geliştirilmiş yöntemler vardır.

Yayınlanma Tarihi

-

MS hastalığı nedir?

MS Hastalığı Nedir? Belirtileri Nelerdir? Toplum içerisinde MS Hastalığı ismiyle bilinen Multipl Skleroz; hareket eksikliği, kaslardaki güçsüzlük, denge bozukluğu, kısmı veya tam görme kayıpları ile kendini gösterebiliyor. Merkezi sinir sistemi üzerinde etkilenen bölgeye göre, hastadan hastaya MS türü ve hastalık şiddeti değişkenlik gösterir. Kronik olarak bilinen bu hastalığın, henüz tedavisi gelişmemiştir. Ancak hastanın hayat kalitesini düşürmemek ve atakların şiddetini azaltmak adına geliştirilmiş yöntemler vardır.

Multipl Skleroz (MS), sinirleri çevreleyen ‘miyelin’ adı verilen kılıfa etki eden bir merkezi sinir sistemi ( omurilik ve beyin ) rahatsızlığıdır. MS hastalığı bağışıklık sistemi hücrelerinin hem miyelin adı verilen kılıfa hem de merkezi sinir sistemine zarar vermesinin sonucu olarak gelişir. Hasarın görüldüğü alanlar ile ilişkili fonksiyonların kayıplarına rastlanır. MR tetkikleri incelendiğinde lezyon veya plak isminin verildiği, hastalığın etkilediği bölümler görülür. MS hastalığı sinir sisteminin herhangi bir bölümünde yer alabilir. Bu sebeple MS bulguları çeşitlilik gösterebilir. Hastalık çoğunlukla yeni bulguların oluşması atak dönemleri ve buna ilaveten ataksız dönemler ile devam eder. MS hastalığı ilerleyen dönemler içerisinde bazı hastalarda, ilerleyici bir hal de alabilir.

Hastalığın belirtileri ilk birkaç gün içerisinde kendini göstermeye başlar. Belirtileri alevlenmeler ve düzelmeler ile baş gösterebilir. Hastalığın başlangıcında düzelmeler tam anlamıyla gerçekleşebilirken; az miktarda hastada başlangıçtan itibaren düzelmeler olmayabilir ve kötüleşme durumu söz konusu olabilir. 

MS Hastalığı Nedir? Belirtileri Nelerdir?

MS belirtileri, şiddet ve süreç bakımından kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bazı hastalarda atak sonrasında tam ya da kısmı iyileşme görülebilir. Belirtileri merkezi sinir sistemini etkileyen kısımla alakalıdır. MS hastalığı olarak belirtilen etmenlerin 24 saatten fazla sürmesi durumunda muhakkak bir nöroloji uzmanına başvurmalısınız. Gerekli testler ve semptomlar göz önüne alındığında kesin teşhis koyulur. Tüm bunların ardından MS teşhisi konulduğundan kontrol altına alabilmek ve etkilerini, şiddetini, ağrılarını, yaşam kalitesini düşürmemek adına size uygun olan tedavi yöntemlerini belirlemelisiniz. Tedaviye düzenli devam edilmesi halinde MS hastalığının kontrol altına alınabildiği görülür.

MS’ in semptom ve belirtileri, etkilenmiş olan sinir liflerine bağlı olarak kişiden kişide farklılık gösterebilir. MS semptomlarının atak sıklığı, belirtileri şiddeti ve yaşanan atakların görülme aralığı da kişiden kişiye değişiklik gösterir. Sıklıkla görülen belirtileri;

  • Vücudun bir yarısında veya bir uzvunda uyuşma ya da güçsüzlüğün medyana gelmesi
  • Başta boynun öne eğilmesi olmak üzere, boyun hareketlerinde kısıtlanma yaşanması ve elektrik çarpma hissinin yaşanması
  • Koordine olan hareketlerde bozulma yaşanması ve denge bozukluğunun oluşması
  • Görme kaybı yaşanması ( Kısmi ya da tam görme kayıpları yaşanabilir, hastadan hastaya farklılık gösterir. )
  • Uzun süren çift görme probleminin yaşanması
  • Konuşma bozukluğu probleminin yaşanması
  • Baş dönmesi sorununun artması
  • Vücudun bazı bölgesinde uyuşmaların meydana gelmesi
  • Sinirsel ağrıların yaşanması
  • Cinsel fonksiyon, mesane ve bağırsaklarla ilgili problemlerin meydana gelmesi

Atak Nedir?

Atak, yeni bir nörolojik yakınsamanın olması veya süregelen durumun kötüye gitmesi durumuna denir. Yaşanan durumu atak olarak tanımlayabilmek için 24 saatin üzerinde devam etmesi gerekir. O esnada hastada ateş ya da enfeksiyon durumu söz konusu ise buna ‘yalancı atak’ adı verilir. Yaşanılan durumun atak olup olmadığına karar verebilmek için, kendinizi takipte olmalı ve doktorunuzla görüşmeniz gerekir.

MS Hastalığının Nedenleri Nelerdir?

MS Hastalığının Nedenleri Nelerdir?

MS hastalığı nedeni ise bilim alanında hala bir bilinmez olarak devam ediyor. Buna karşın hastalık üzerine gerçekleştirilen araştırmalara devam ediyor. Multipl skleroz’ un bağışıklık sisteminin, sağlıklı sinir sistemi yapılarına saldırısı sonucunda ortaya çıktığı kabul edilir. Bağışıklık sisteminin böyle hareket etmesinin nedeninin ne olduğu kesin olarak bilinmez. Güncel araştırmalara göre bağışıklık sistemi ile beraber hem genetik hem de çevresel etkenlerin MS hastalığının oluşmasında rol oynadığı bilinir.

MS hastalığı kişiden kişiye farklılık gösterdiği bilinse de genetik faktörler hemen her hastada ortak bir belirti olduğu bilinir. MS hastalığı neden olur sorusuna birkaç şekilde yanıt verilebilir;

  • Virüs etkileri; geçmiş dönemlerde herpes veya varisella zoster virüslerini yaşamış olmak
  • Çevresel etkenler; böcek ilaçları, radyasyon veya organik çözücülere maruz kalma durumunun yaşanması
  • Etnik köken; Kuzey Afrika ve Kafkas kökenleri taşıyan kişilerde hastalığın görülme oranı diğer kişilere göre daha fazladır. Ekvator bölgelerinde ise MS daha az görülen bir hastalıktır.
  • Genetik etkenler; MS’li anne ve babaların çocuklarında görülme oranı oldukça yüksektir. Hastalığın görülmesi toplumun diğer yaş kesimine göre ortalama 10 kat fazladır.

Tüm bu etkenlerin yanı sıra MS’nin diğer nedenleri arasında;

Kan – beyin arası bariyerin hasara maruz kalması, henüz anne karnındayken hastanın biyokimyasal olaylar yaşaması, diyet – vitamin yetmezliği, alerjik reaksiyonların yaşanması gibi noktalar sıralanabilir. 

MS Hastalığı Teşhisi Nedir?

MS Hastalığı Teşhisi Nedir?

MS hastalığı tanısının koyulması noktasında hasta, uzman doktora ayrıntılı bir hastalık öyküsü anlatır. Ardından nörolojik muayene ve bazı testler gerçekleşir. Tüm bunlar gerçekleştikten sonra MS hastalığı için kesin tanı koyulabilir. Gerçekleştirilen değerlendirmeler sonucunda güç ve denge kayıplarının yaşanıyor olmasının yanı sıra zihinsel, duygusal ve dilsel fonksiyonları da etkiler. Tüm bunlara ek olarak yürüme, refleks ve çeşitli duyu organlarının işlevlerini inceleyen testler de yapılır. Kesin olarak tanı koyulması için uzman doktor;

  • Semptomları ayrıntılı olarak sorar
  • Kas gücü, duyu organları, yürüme gibi farklı fonksiyonları içeren testler yapar
  • Görme keskinliğinin azalması, göz bebeği yanıtları incelenir ve genel olarak göz hareketleri dikkatle muayene edilir
  • MS tanısının kesinleştirilmesi adına belden su alma işlemi gerçekleştirilir, bu sayede beyin – omurilik sıvısının detaylı incelemesi yapılır
  • MS’ i diğer hastalıklardan ayırt edebilmek için detayları kan testleri ve başka diğer testler de yapılabilir

MS Hastalığı Kimlerde Görülür?

MS hastalığı çoğunlukla gençlerde olmak üzere; 20 – 40 yaş arasında görülebilir. Tanının yaş ortalaması ise otuz olarak bilinir. Hastalığın ilk belirtileri yine 20 – 40 yaş aralığında ortaya çıkar. Ancak 10 yaş gibi erken başlangıcı; 40 yaş gibi geç başlangıcı olan hastalar da vardır.

MS, erkeklere nazaran kadınlardan daha sık rastlanan bir hastalıktır. MS hastalığı yalnızca gençlerde değil; çocukluk veya ileriki yaşlarda da görülebilir. Dolayısıyla her yaştan birey dikkatli olmalıdır.

MS Tanısı Koyulmuş Kişi Sayısı Nedir?

Dünyada yaklaşık olarak 3,5 Milyon, Türkiye’de ise 70 bin kişiye MS teşhisinin koyulduğu tahmin ediliyor.

MS Hastalığının Tedavisi Nedir?

MS Hastalığının Tedavisi Nedir?

MS hastalığı konusunda tamamen durdurma yöntemi kesin olarak gelişmemiştir. Ancak çeşitli tedavi yöntemleri sayesinde hastalık kontrol altına alınabilir. Bu yöntemler sayesinde atak sayıları ve şiddeti azaltılabilir. 

Erken teşhis ve atakların kontrol altında tutulması, oluşabilecek hasarların önüne geçer. Bağışıklık sistemini düzenleyen tedaviler sayesinde ataklar kontrol altına alınabilir. Bu sayede atak sıklığı, atak şiddeti azalır ve bir nevi hastalığın ilerlemesinin önüne geçilir. Semptomlara yönelik olarak duygu durum değişimleri, idrar tutamama, kas sertliği, ağrılar ve yorgunluk için farklı tedavi yöntemleri mevcuttur.

İlaç tedavisi uygulamasının yanı sıra fizik tedavi yöntemleri de kullanılır. Fizik tedavi uygulamasında kasların güçlenmesi sağlanır ve hastanın hayat kalitesi artırılır. MS hastalığı olan kişilerin, ailesinin ve sevdiklerinin morallerinin yüksek tutulması psikolojik açısından hastalığa olumlu yönde etki eder. Her hastada başka semptomlar gösteren MS, tedavisinde hastanın duruma göre belirlemeler gerçekleşir. Tedavi süreci içerisinde hastanın ve hasta yakınlarının doğru bilgilendirilmesi ve bilinçli davranması da ciddi derecede önem taşır.

MS Hastalığı Geçer mi?

MS hayat boyu süren bir hastalık türüdür. Hasta dönemsel olarak değişkenlik gösteren zorluklar yaşayabilir. Hastalık teşhisinin erken koyulması, düzenli egzersiz yapılması, ilaç tedavisinin devam etmesi, dengeli ve sağlıklı beslenme, sigara – alkol gibi zararlı ve bağımlılık yapıcı maddelerden uzak durma, stres ve depresyon gibi ruh halini etkileyici durumlardan kaçınmak, sıcaktan kaçınmak ve hem sizin hem de sevdiklerin moral ve motivasyon sağlaması MS hastalığının ağır ve şiddetli ataklarının azaltılmasında etkin rol oynadığı görülür. Hastanın ve hasta yakınlarının doktor ile doğrudan iletişimde olması, herhangi bir farklı atak esnasında hızla ulaşabilir olması önemli bir noktadır. Ayrıca MS hastaları, MS destek gruplarından ya da bu konuda çalışmalar yapan uzman kişilerden çeşitli psikolojik destekler almak yaşam kalitesini artıcı etmenler arasındadır. 

MS hastası olan kişiler, MS konusunda bilgi ve tecrübe sahibi bir nöroloji uzmanı ile düzenli kontrol sağlanarak iletişimde olmalıdır. Hastalığın durum takibi konusunda tedavi yöntemleri değişebilir ya da çeşitlilik gösterebilir. Tüm bunların yanı sıra stresten uzak durmak önemlidir. Stresin yaşam kalitesini düşürdüğü kesin olarak bilinir. MS hastalığında stres altında olmamak da psikolojik olarak önem arz eder. Rahatlama yöntemi olarak size iyi gelen egzersizleri ya da hobileri nöroloğunuz ile görüşerek devam edebilirsiniz.

Bilişsel kayıpların önüne geçecek hobiler edinmek oldukça iyi bir yöntemdir. Bunun yanında yoga, yürüyüş veya yüzme gibi sizi yormayacak hafif egzersizlerin yapılması gevşeme yöntemleri arasındadır. Egzersizinizi seçerken ağır olmayan ve yormayacak olan bir program seçmeye özen göstermelisiniz. Düzenli bir hayata sahip olmak hem yaşam kalitenizi artıracak hem de uykunuzu düzenleyecektir. Sağlıklı ve dengeli beslenmek, doymuş yağlardan uzak durmak, yağ, tuz ve şeker oranlarını düşürmek önemli durumlardır. MS hastaları için sabah ve öğleden sonra güneşlenmeleri D vitamini eksikliğinin önüne geçmek adına dikkat edilmesi gereken bir husustur. 

MS Hastalığının İyiye Gideceğinin Bulguları Nelerdir?

MS Hastalığının İyiye Gideceğinin Bulguları Nelerdir?
  • Hastalığın ilk bulgusunun duyusal ya da görme ile alakalı olması
  • İki atağın arasında zamanın fazla olması
  • MS hastalığının 25 yaşından önce görülmesi
  • Hastalığın başlangıcında MR ( Manyetik Rezonans Görüntüleme ) ’da oldukça az lezyona rastlanması
  • Hastalığın başlangıcından 5 sene sonra etkilenmiş olan bölümlerin az miktarda olması
  • Hastalığın başlangıcından 5 sene sonra nörolojik sekelin oldukça az miktarda olması
  • Yaşanan ataklarından ardından, hastanın düzelmesinin neredeyse tama yakın olması
  • Hastalığın başlangıcının bir bölge üzerinden olması
  • Hastanın kadın olması

MS Hastalığının Kötüye Gideceğinin Bulguları Nelerdir?

  • Hastalığın başlarında etkilenen alanların fazlalığı
  • Hastalığın başlarında MR lezyonlarının fazlalığı
  • Hastalığın başlarında beynin güç ve denge fonksiyonlarının etkilenmiş olması
  • Hastalığın ilerleyen bir süreç olması
  • MS’in 40 yaşından sonra başlaması
  • Hastanın erkek olması
  • Yaşanın iki atak arasından en az bir yıl olmaması
  • Hastalığın başlangıcında beyin sapı bölümünde bulguların olması

MS hastalığı tedavisinde koruyucu etkiler büyük önem taşır. MS hastalığı farkına varıldığı an ertelemeden ve zaman kaybetmeden bir uzmana başvurulmalıdır. MS ataklarının sıklığı fazla olan hastalara % 30 – 40 oranında önleyen koruyucu tedavilere başvurulur. Uygulanan koruyucu tedaviler atak sonrasında engelli kalma ihtimalini azaltır. Sık aralıklarla MS atağı problemi yaşayan hastalar için atak miktarını azaltmak adına interferon tedavi yöntemine başvurulur. 

MS Hastalığının Ölümcül Riski Nedir?

MS Hastalığının Ölümcül Riski Nedir?

Hastalığın kesinleştirilmiş bir ölümcül riski bulunmaz. Tam aksine MS’li bireylerin tahmin edilen yaşam süreleri geçmişten günümüze artış göstermiştir. Tedavilerdeki gelişmeler, hayat şekillerinin değişmesi ve sağlık hizmetlerinin çeşitlenmesi gibi faktörlerin etkili olduğu söylenebilir. Oldukça nadir durumlarda MS hastalığı teşhisten itibaren hızla ilerleyebilir ve ölümcül bir sonuca yol açabilir. 

MS Hastalığı Bulaşıcılığı Nelerdir?

MS hastalığının bulaşıcı olma durumu yoktur. MS hastalığı bulaşıcı ya da doğrudan kalıtsal bir hastalık değildir. Araştırmalara göre genetik faktörler bazı bireyleri MS hastalığına karşı duyarlı hale getirebilir. Bilimsel açıdan bakıldığında genetiklerin rol oynadığı görülebilir. Anne, baba ya da kardeşiniz MS hastası ise bu geni taşıdığınızdan dolayı hasta olma olasılığınız; geni taşımayan diğer insanlara göre daha yüksektir.

MS Ruhsal Bir Hastalık Olma Durumu Nelerdir?

MS ruhsal bir hastalık değildir. MS merkezi sinir sisteminden kaynaklanan bir hastalıktır. Öncelikli olarak akıl sağlığına etki eden bir hastalık değildir. Buna karşın hastalık süresince kimi hastalarda bilişsel bozukluklar ya da depresyon gibi durumlar görülebiliyor. 

MS Hastalığı Hamileliğe Engel Durumu Nedir?

MS Hastalığı Hamileliğe Engel Durumu Nedir?

MS hastaları genellikle hamile kalabilir ve sorunsuz bir şekilde dünyaya çocuk getirebilir. MS ataklarının çok ağır olarak kendini göstermeye başladığı zaman, hastanın yorucu işlerden kaçınması şarttır. MS, doğuma ve doğurganlığa engel olan bir hastalık değildir. Öyle ki bazı gebelerde MS ataklarının hafiflediği dahi görülmüştür. Fakat doğumun ardından MS atakları geri geleceğinden, hastanın gebelik döneminde yakın takibi önemli bir durumdur. 

MS Hastalığının Kontrol Altında Tutulması Nelerdir?

MS doğru tedavi yöntemi ve hayat tarzının değiştirilmesi ile kontrol altında tutulabilmesi mümkün bir hastalıktır.

  • Sizleri yoracak olan ağır işler yapmayın
  • Yorulacağınız farklı etkinliklere katılmayın
  • Düzenli ve sağlıklı hayat tarzını benimseyin
  • Sigara ve alkol gibi bağımlılık yapıcı zararlı maddelerden uzak durun
  • Hareketsiz yaşama son verin
  • Stres ve depresyondan uzak olun
  • Hamam ve sauna gibi MS şikayetlerini tetikleyici sıcak yerlerde bulunmayın
  • Ilık suyu tercih edin

MS Hastalığının Etkilerinin Azaltmak Nedir? Yapılması Gerekenler Nelerdir?

MS Hastalığının Etkilerinin Azaltmak Nedir? Yapılması Gerekenler Nelerdir?

MS hastalığı olan kişiler hayat standartlarını değiştirerek ve sağlığını olumlu yönde etkileyecek davranışlar yaparak hem yaşam kalitesini artırmış olur hem de hastalığın etkilerini azaltabilir.

Stresi yönetebilmek; MS hastalığı stresle doğrudan bağlantılı değildir. Ancak hiç kimse stres altındayken kendini iyi hissetmek ve bu durum hastalığa olumlu bir katkı sağlamaz. Hastanın kendine uygun rahatlama yöntemlerini öğrenmesi ve bunları uygulaması hastalığa olumlu etkiler sağlar. Yüzme ve yürüyüş gibi spor aktivitelerinin yapılması, bilişsel kaybı geciktirici hobiler edinilmesi, hastalığın kabullenilmesi gibi yöntemler hayatı kolaylaştırmak adına büyük önem taşır.
Spor yapılması; Egzersiz genel olarak hayatın tümüne olumlu katkı sağlayan bir aktivitedir. Spor aynı zamanda uyku ve duygu durumu dengesini de sağlar. Herhangi bir spor aktivitesine başlamadan önce doktorunuzla görüşmenizde yarar var.
Sağlıklı beslenme; MS hastalarına tavsiye edilen diyet listesine uygun hareket edilmelidir. Bu diyet listesi hastalığı taşımayan erişkin bireylere tavsiye edilen diyet listesi ile aynıdır. Yüksek lif içeren gıdalar tüketmek, bol sebze ve meyve yemek, yağ, şeker ve tuzu azaltmak temel beslenme programınız olmalıdır. Kilo almamak oldukça önemlidir.
Sigarayı bırakmak; Sigara kullanımınız varsa bırakmanız gerekir. Yapılan güncel araştırmalar, MS hastalığının ilerlemesinde sigaranın etkisinin olduğunu öne sürüyor.
Sıcaktan uzaklaşma; Sıcak su tüketimi, sıcak duş ve ateş MS hastalarında şikayetlerin artışına sebebiyet veriyor. Ilık duş ve soğuk içecekleri tercih etmeniz gerekir.
Fizyoterapi; Denge ve kas problemlerinin bir kısmını fizyoterapi sayesinde azaltmak mümkündür. Ancak bu konuyu mutlaka doktorunuzla görüşmeniz gerekir.

MS Risk Etmenleri Nelerdir?

  • Cinsiyet: MS kadınlar ataklarla seyreden bir durumdayken; erkeklerde bu durum 2 – 3 kat daha fazladır.
  • Genetik: Anne, baba ya da kardeşiniz MS hastası ise sizin de yakalanma riskiniz daha yüksektir.
  • Sigara: Sigara tüketimi olan bireylerde, sigara kullanmayanlarda göre MS’e yakalanma riski daha fazla olduğu bilinir. MS teşhisi koyulan ve sigara tüketimine devam eden hastalarda ise hem ataklar daha ağır geçirilir hem de hastalığın ilerlemesi hızlanır.
  • İklim Şartları: Ekvator bölgelerinde MS oldukça az rastlanan bir hastalıktır. Ancak ekvatordan uzaklaşıldığından hastalığa sahip bireylerin arttığı görülür.
  • Vitamin: D vitamini eksikliği yaşayan bireylerde MS görülme riski daha fazladır.
  • Hastalıklar: Tiroit, anemi, sedef hastalığı, tip 1 diyabet ya da çeşitli bağırsak rahatsızlıkları yaşayan bireylerin, MS hastalığına daha fazla yakalandıkları ortaya konmuştur. 

Protein Kaçağı Nedir? Belirtileri Nelerdir? TIKLA

Eczacı Maaşları Ne Kadar? Nasıl Eczacı Olunur? TIKLA

1 Comment

1 Comment

  1. Pingback: บริการรับฝาก iPhone

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sağlık

Fucicort Krem Ne İşe Yarar? 

Fucicort Krem adını, içerdiği fusidik asitten alır. Kolay sürülebilen ürün, çeşitli deri bozulmalarını tedavi edebilir. Piyasaya çıkış amacı, stafilokok bakterilerine karşı çözüm sunmaktır. Gram pozitif bakteriler arasındaki stafilokok, ciltte reaksiyon gösteren iltihaplanmalara sebep olur. Ürün, iltihap ve irini pasif hale getirir. Fucicort ne işe yarar sorusunun yanıtı zamanla genişlemiştir.

Published

on

Fucicort Krem Ne İşe Yarar

Fusidik asit içeriğiyle adını alan Fucicort Krem, cilt problemlerini tedavi etmek için kullanılan kolay sürülebilir bir üründür. Başlangıçta stafilokok bakterilerine karşı etkili olması amaçlanarak piyasaya sürülen krem, ciltte meydana gelen iltihaplanmaların neden olduğu reaksiyonları azaltarak iltihap ve irini kontrol altına alır. Zamanla, Fucicort krem ne işe yarar sorusu geniş bir yelpazede yanıt bulmaya başlamıştır.

Yenilenen formülü sayesinde, Fucicort artık sivilce ve akne tedavisi için de kullanılabilir hale gelmiştir. Ayrıca, küçük ölçekli cilt bozukluklarının tedavisinde de oldukça etkilidir. Yağlı ciltlerde sıkça görülen kaşıntı ve nem dengesizliğini düzenlemeye yardımcı olur. Cilt sağlığını etkileyen beslenme bozuklukları, dermatolojik veya hormonal hastalıklar gibi faktörler, cildin yıpranmasına neden olabilir. Fucicort nasıl kullanılır diye merak edenler için, kullanım dozu cildin maruz kalmış olduğu fusidik asit miktarına göre ayarlanmalıdır. İhtiyaca uygun kullanım ile krem, en yüksek verimlilikle sonuç verir.

Fucicort Krem Ne İşe Yarar? 

Fucicort, bazı yan etkilere sahip olan bir üründür ve cilt problemlerinizin dermatoloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. Ciltte başlı, başsız, kırmızı, beyaz, sarı gibi farklı reaksiyonlar meydana gelebilir ve bu nedenle, evde sivilce tedavisi yapmadan önce problemin kaynağı öğrenilmelidir. Fucicort Krem, cilt kaynaklı sivilce, akne ve egzama gibi sorunlar için etkilidir ancak hormonal hastalıkların tedavisinde öne çıkmaz. Derin yaralar ve ileri düzey yanıklarda ise etkili olmayabilir.

Fucicort, özellikle Staphylococcus aureus bakterilerine karşı ideal bir üründür ve temel kullanımı egzama tedavisidir. Bağırsak mukozasında ve üst solunum yollarında bulunan bakteriler, cildin sivilcelenmesine yol açabilir. Ancak Stafilokoklar, farklı reaksiyonlar geliştirebilir. Kullanım süresi, doz ve cilt yapısı gibi faktörler, ürünün etkisini belirleyen önemli etkenlerdir. Fucicort Krem, sivilce ve akne gibi sorunlarda kolonilerin çoğalmasını ve iltihaplanmayı engelleyebilir. Düşük seviyeli cilt bozulmalarında etkili olmasına rağmen, ilerlemiş ve kronik hal almış problemlerde yardımcı bir işleve sahiptir.

Sonuç olarak, Fucicort Krem, cilt problemlerinin tedavisinde etkili bir seçenek olabilir ancak yan etkileri ve sınırlı etki alanı nedeniyle, kullanmadan önce mutlaka dermatoloji uzmanına danışmak önemlidir. Cildinizdeki sorunların kaynağı doğru bir şekilde belirlenerek, uygun tedavi yöntemleri belirlenmeli ve Fucicort gibi ürünler sadece uzman önerisi doğrultusunda kullanılmalıdır.

Fucicort Krem Nedir? 

Fucicort Krem Nedir? 

Fucicort Krem, Leo Pharma tarafından üretilen bir cilt kremidir. Leo Pharma’nın merkezi Danimarka’nın Ballerup şehrinde yer almaktadır ve Fucicort, dünya genelinde birçok ülkeye ihraç edilmektedir. Firma, güvenilir ve etkili ürünler sunarak tanınmaktadır. Fakat Fucicort, aynı firmaya ait Fucidox Krem ile karıştırılmamalıdır. Fucicort ve Fucidox benzer özelliklere sahip olsalar da, farklı amaçlar için tasarlanmışlardır. Etken madde, Fusidium coccineum mantarından sentezlenir ve dermatoloji uzmanının şikayetinize göre seçeceği bir üründür.

Dermatoloji uzmanı, muayene sonrasında Fucicort veya Fucidix kullanmanızı önerebilir. İki kremi birbiri yerine kullanmak uygun değildir. Yoğunluk ve ilave madde farklılıkları, farklı amaçlar için uygundur. Fucicort Krem, iltihaplanma riskini azaltmak için kullanılabilir. Arı sokmaları, böcek ve sinek ısırıklarında etkilidir. Uygulama bölgesindeki bakteri nüfuzunu baskılar. Deri hastalıklarına bağlı olarak ortaya çıkabilen eklem ağrısına da iyi gelir.

Fucicort Krem, hafif yanıkların tedavisinde kullanılabilir. Yanmış bölgede bakterilerin üremesini önleyerek iyileşme sürecini hızlandırır. Ancak izlerin giderilmesi için sık kullanılan bir ürün değildir. Krem, yaranın temizlenmesine odaklanır ve iz karşıtı ürünlerle birlikte kullanılabilir. Krem kullanırken, cildinize zarar verebilecek kozmetik ürünlerden kaçınmak önemlidir. Ürünün yan etkileri, kozmetik kimyasallarla artabilir.

Fucicort Krem, sivilce, akne, çıban, hafif yara ve yanıkların tedavisi için uygundur. Ancak başı kopmuş sivilceler, kanlı yaralar veya kabuklaşmamış yanıklar gibi ciddi durumlarda kullanılmamalıdır. Kremdeki maddelerin vücutta emilmesi istenmeyen bir durumdur ve Fusidik asit, vücutta alerjik tepkilere neden olabilir. Sivilce kremi nasıl kullanılır sorusu için, kuru cilt üzerine ideal dozda uygulama yapılması önerilir. Eğer düzenli olarak kullanılan ilaçlarınız varsa, dermatoloji uzmanınızı bilgilendirmeniz gerekir.

Fucicort Krem’in Olası Yan Etkileri Nelerdir? 

Fucicort Krem'in Olası Yan Etkileri Nelerdir? 

Fucicort, bazı yan etkilere sahip bir kremdir ve bu nedenle dikkatli ve ölçülü bir şekilde kullanılması önerilir. Hassas ciltli gençler, dermatolog gözetiminde kullanmalıdır. Ancak, küçük çocuklar ve bebekler için uygun değildir ve pişik tedavisinde doğru bir seçenek olarak kabul edilmez.

Yaşlı bireylerin Fucicort kullanımı hakkında net bir veri bulunmamaktadır. Ancak, cilt durumuna bağlı olarak, yaşlılar da bu kremi kullanabilirler. Ancak, 18 yaşından küçüklerde uygulandığında tahrişe neden olabileceği için, bu yaş grubundaki kişilerin kullanımı sınırlandırılmalıdır. Olası yan etkiler arasında şunlar yer alabilir:

Uygulanmaması gereken yerler Olası etkileri
Göz kapaklarına ve göz altına Glokom (göz tansiyonu), yanma, kaşıntı, sulanma
Kulak içi Duyma kabiliyetinde azalma, bakteri popülasyonunda bozulma
Dudaklar ve ağız içi Mukozalarda bozulma
Yüz Kızarıklık, kaşıntı, hassas bölgelerde düşük dozda kullanım
Sürtünme ve terleme olan yerler Uygulama yeri şişmesi ve sertleşmesi, hassasiyet
Genital bölge Asit içeriği nedeniyle nem oranını etkileme, kaşıntı
Boğaz çevresi Solunum zorluğu, reaksiyonlar
Egzama Yanma, batma, kaşıntı, kızarma, döküntü, deride kuruluk

Araç kullanımına ve üreme yeterliğine etkisi yoktur. Prospektüste açıklanmış etkiler “Yaygın Olmayan” ve “Çok Seyrek” kategorisine girer. Çok seyrek etkilerin görülme ihtimali yaklaşık 10 binde 1’dir. Yaygın olmayan etkiler binde bir ihtimale sahiptir. Kremin olumsuz etkileri önemsiz sayılabilecek düzeydedir. 

Yan etki olasılığı, kullanıma paraleldir. Fucicort Krem tedavisi aniden kesilmemelidir. Cilt, kullanımla krem içeriğine alışır. Hekimin önerdiği doz, kontrollü seviyede azaltılabilir. Kreme ihtiyacınız kalmadığını anlıyorsanız, azalan oranda birkaç gün kullanıma devam edebilirsiniz. 

Fucicort Krem Nerelere Sürülür? 

Fucicort Krem Nerelere Sürülür? 

Fucicort’un araç kullanımı ve üreme yeterliğine etkisi yoktur. Yan etkileri prospektüste “Yaygın Olmayan” ve “Çok Seyrek” kategorilerinde açıklanmıştır. Çok seyrek etkilerin görülme ihtimali yaklaşık 10 binde 1 iken, yaygın olmayan etkilerin ihtimali binde birdir. Bu nedenle, krem genellikle güvenli bir üründür ve yan etkileri önemsiz düzeydedir.

Yan etki olasılığı, kullanım sıklığı ve süresine bağlıdır. Fucicort Krem tedavisi aniden kesilmemelidir çünkü cilt, kullanımla krem içeriğine alışmıştır. Hekimin önerdiği doz kontrollü seviyede azaltılabilir. Kremi kullanmaya devam etmek istemiyorsanız, azalan oranda birkaç gün kullanmaya devam edebilirsiniz. Bu, yan etki olasılığını azaltmaya yardımcı olabilir ve ciltteki tahrişi önleyebilir.

Fucicort Krem Nasıl Kullanılır? 

Fucicort Krem Nasıl Kullanılır? 

Fucicort Krem, 20 mg ve 30 mg’lık tüplerde mevcuttur. Tüpün kapağı polietilen yapıdadır ve ince karton kutuda prospektüsü ile sunulur. Kullanmadan önce, içerik hakkındaki talimatları okumanız ve değerlendirmeniz önemlidir. Kremin aktif maddesi fusidik asittir ve klorokrezol, setamakrogol 1000, setostearil alkol, sodyum di-hidrojen fosfat di-hidrat, sodyum hidroksit ve saf su gibi yardımcı maddeler içerir.

Fucicort Krem, diğer kremlerle karıştırılmamalıdır. Eğer birlikte kullanılacak ürünler varsa, önce veya sonra uygulanmalıdır. Kremin uygulanacağı bölge temizlenmiş, kuru ve açık yarasız bir alan olmalıdır. Uygulama dairesel hareketlerle yapılmalı ve tek veya çift parmak ucu kullanılmalıdır. Yoğun baskı uygulamak, kremi diğer bölgelere yayabilir. Tırnak veya sert cisimler kullanmadan, hafif baskı uygulayarak emilimi kolaylaştırmak gereklidir. Ayrıca, aşırı kullanım tahrişlere sebep olabilir. Kremlenmiş bölge birkaç saat boyunca sabun ve su temasından korunmalıdır.

Açılan tüpün kapağı iyice kapatılmalıdır. Tüp ağzında kuruma belirtileri görülürse, krem kullanımı önerilmez. Kremin karton kutuda saklanması faydalıdır. Kutu, sıcaklık değişiklikleri ve dış etkenlerden korunmaya yardımcı olur. Plastik tüp, güneş ışığından uzak, kuru ve serin bir yerde saklanmalıdır. Saklama ömrü 3 yıldır ve kullanım tarihi kontrol edilmelidir. Fucicort Krem, 30 dereceyi geçmeyen sıcaklıkta saklanmalıdır. Kremin buzdolabında veya sıcak yerlerde saklanması, yapısal bozulmalara sebep olabilir.

Fucicort Krem’in Faydaları Nelerdir? 

Fucicort Krem'in Faydaları Nelerdir? 

Fucicort, etken maddesi fusidik asit olan bir üründür. Bu materyal, iltihaplanma ve deri bozulmasına sebep olan bakterileri ortadan kaldırır. Fucicort Krem ne işe yarar sorusunun cevapları, tedavi edilebilecek problemlerle açıklanabilir. Fucicort ne için kullanılır diyorsanız, kullanım amaçları şöyledir:

Egzama Türü Tanım Fucicort Krem Kullanımı
Staz Egzama Dolaşım sistemi sorunları kaynaklı Ayak ve bacak egzaması için kullanılabilir.
Atopik Egzama Yaygın tür, kaşıntı belirgin El, parmak, bilek, yüz gibi yaygın bölgelerde kullanılabilir.
Diskoid Egzama Sulu ve kuru şekilde görülebilir Sulu egzama için uygundur.
Kontakt Dermatit Alerjik etkilerden kaynaklı Bileşenleriyle alerjenleri baskılar. Sabun ve deterjan kimyasallarının cilt dokusuna yerleşmesini engeller.
Nörodermatit Lekeli egzama, akşam saatlerinde artar Kaşıntı reaksiyonunu azaltarak yaşam kalitesini yükseltir.
Psöriyazis Deri ve tırnakları bozar Başlangıç seviyesindeki şikayetler için uygundur.
Diskoid Lupus Erit. Kelebek hastalığı, renk farklılaşması Cilde yansıyan sonuçları baskılar, sistemsel tedavi sağlamaz.
Böcek Isırıkları Şişkinlik, hafif kanama, ağrı oluşabilir Rutin aralıklarla temizlenmiş bölgeye uygulanabilir.
Sivilce ve Akneler Yağ oluşumlarına bağlı cilt sorunları Antibakteriyel etkisi işlevseldir.
Fucicort Krem'in Faydaları Nelerdir? 

Fusidik asit yan etkileri olan bir maddedir. Kullanım öncesinde muayeneden geçmek yararlıdır. Kremi reçetesiz kullanmak, ciltte alerjik komplikasyonlar oluşturabilir. Krem nasıl kullanılır sorusunun farklı cevapları bulunur. Lezyon miktarı ve yoğunluğu belirleyicidir. Fucicort ne işe yarar diyen kullanıcılar prospektüsten faydalanabilir. Hastanelerin dermatoloji bölümüne başvurmanız, şikayete uygun dozda Fucicort Krem kullanmanız gerekir. 


Ibucold C Ne İşe Yarar? TIKLA

Iburamin Zero Ne İşe Yarar? TIKLA

Okumaya Devam Et

Sağlık

Iburamin Cold Ne İşe Yarar?

Iburamin Cold ne işe yarar sorunun cevabını vermeden önce etken maddesi olan içerikleri tanımamızda fayda var. İburamin Cold içeriği içerisinde bulunan ana etken madde ibuprofen, psödoefedrin hidroklorür ve klorfeniramin olarak karşımıza çıkmaktadır. İburamin Cold ne işe yarar sorusuna kısa bir cevap vermek gerekirse, soğuk algınlığı, grip ve sinüzit başta olmak üzere üst solunum yolu enfeksiyonları durumlarında gözüken reaksiyonların giderilmesinde kullanılmaktadır. 

Published

on

Iburamin Cold Ne İşe Yarar

İçinde ibuprofen, psödoefedrin hidroklorür ve klorfeniramin olan İburamin Cold, soğuk algınlığı, grip ve sinüzit gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarına iyi gelmektedir. Kullanarak, hastalık belirtilerini hafifletebilirsiniz.

Kişiler, hastalık dönemlerinde burun akıntısı, burun tıkanıklığı ve ateş benzeri belirtilerle karşılaşabilirler. Ancak, Iburamin Cold içindeki özel maddeler, bu semptomların hafifletilmesine yardımcı olabilir. İçerdiği ibuprofen etken maddesi, ağrı ve ateş azaltmaya yarayan bir iltihap sökücü olarak bilinmektedir. Bu sayede, kişilerin hastalık sürecinde daha rahat hissetmelerine yardımcı olabilir.

Iburamin Cold’da bulunan psödoefedrin, burun ve sinüslerdeki iltihapları gideren bir maddedir. Ayrıca klorfeniramin maleat, alerjik reaksiyonlara karşı doğal bir çözüm sunar. Bu reaksiyonlar histaminiyi tetikler. Iburamin Cold’un içerisinde ayrıca laktoz monohidrat, hipromelloz ve karmin gibi yardımcı maddeler de bulunur.

Iburamin Cold Ne İşe Yarar

İburamin Cold, ağrı kesmek için etkili bir ilaçtır. Soğuk algınlığı, baş ağrısı, diş ağrısı, eklem ağrısı gibi çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılır. Bu hastalıkların özellikleri, örneğin soğuk algınlığı ve baş ağrısı gibi rahatsızlıkların genellikle viral enfeksiyonlara bağlı olmasıdır. İburamin Cold, bu hastalıkların semptomlarını hafifletmek için kullanılır ve hızlı bir şekilde etki gösterir.İlacın etken maddeleri, ağrıyı hızlı bir şekilde azaltarak rahatlama sağlar. Bu nedenle, İburamin Cold sıkça tercih edilen bir tedavi yöntemidir.

  • Grip ve sinüzit türevi hastalıkları iyileştirmede etkindir. Grip problemi virüslerin sebep olduğu bir solunum yolu enfeksiyonu olarak bilinmektedir. İnfluenza olarak adlandırılan bu hastalığa halk arasında grip adı verilmektedir. Grip hastalığında virüsler burun, boğaz ve akciğerlere yerleşmektedir. Sinüzit rahatsızlığı ise yüz kemikleri içerisindeki boşlukların iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Sinüzit, koku almada güçlük çekmek, geniz akıntısı, koyu burun akıntısı ve tıkanıklığı belirtileri ile ortaya çıkabilir.
  • Burun akıntısı, burun tıkanıklığı durumlarının giderilmesi ve tedavi sürecinde oldukça etkilidir. Burun tıkanıklığı soğuk algınlığı, sinüzit, grip gibi durumlarda enfeksiyonların ve alerjilerin tetiklemesi ile meydana gelmektedir. Dış etkenli durumlar sebebi ile burun akıntısı ve burun tıkanıklığı gözlemlenmektedir. Örneğin mangal durumu burnu tahriş edebilir ve duruma sebebiyet verebilir.
  • Ateş ve ağrı durumlarının azaltılmasına katkıda bulunur. Ateş oluşumu bakteri ya da virüsler gibi pek çok nedenden ötürü olabilir. Vücut tasarımı itibari ile bağışıklık sistemi hipotalamusu etkilemektedir. Bu durumda vücut ısısı yükselir ve kişilerde ateş çıkması olarak bilinir. Vücut üzerinde tıpkı ısı ve basıncın ölçülmesi gibi ağrı eşiğini de algılayan organlar mevcuttur. Iburamin Cold bu ağrıların bastırılmasını sağlayan etkiler gösterir.
  • İltihap giderici bir etkisi olması ne işe yarar sorusuna verilebilecek cevaplardan biridir. İltihap tıp dilinde inflamasyon olarak adlandırılmaktadır. Tıbbi bir terim olan iltihap, tahriş ve yaralanma gibi durumlara vücudun vermiş olduğu bir tepkime belirtisidir. Bakteri ve virüs gibi bulaşıcı durumlarda iltihap oluştuğu gibi dış etmen kaynaklı yaralanmalar sırasında da oluşabilir.
  • Boğaz hastalıklarının ve ağrı durumlarının azaltılarak giderilmesi. Boğazlarda oluşan ağrı durumu o bölge üzerinde hissedilen yanma ve kuruma gibi hislerle başlamaktadır. Özellikle yutkunma sırasında kötüleşmekte olan boğaz ağrısı, tahriş olma ve çizilme durumlarının genel adı olarak bilinmektedir.
  • Baş ağrılarının iyileşmesini sağlar. Iburamin Cold başın belli bölümünde oluşan belirgin rahatsızlık durumlarına çözüm olmaktadır. Baş ağrıları kimi zaman zonklama kimi zamanda sıkıştırma olarak kendini gösterebilmektedir. Baş ağrısı durumları bir anda gerçekleşebildiği gibi yavaş yavaş meydana gelebilmektedir. Baş ağrıları birkaç saat ya da gün boyu sürebilen süreçlerdir. Bu ağrı durumları açısından Iburamin Cold önemli bir çözüm kaynağı olarak bilinmektedir.
  • Alerjik bazı nezle durumlarının tedavi süreçlerinde etkilidir. Tıp dilinde alerjik rinit olarak bilinen saman nezlesi kaşıntı ve tıkanıklık gibi belirtiler gösterebilir. Bu durumun bir reaksiyonu olarak gözlerde kaşıntı ve sulanma meydana gelirken, burun akıntısı ve hapşırma atakları gözlenebilir. Hastalık kendini sinüs basıncı belirtileri ile göstermektedir ve tedavi sürecinde ilacın etkisi oldukça önemlidir.
  • Kulak, burun, boğaz içerisinde oluşan iltihap durumlarının tedavi edilmesinde kullanılır. Kulak ağrısı, aşırı halsizlik, yüksek ateş, baş dönmesi, kendini kötü hissetme ve denge sorunları gibi durumlar kulak – burun – boğaz iltihaplarının habercisi olarak kabul edilmektedir. Bu gibi durumlarda Iburamin Cold oldukça etkili bir ilaç tedavi yöntemidir.
  • Farenjit ve soluk borusu iltihaplarının tedavisinde önemli bir ilaçtır. Tıp dilinde trakeit olarak bilinen soluk borusu enfeksiyonu soluk borusunda hissedilen ağrı, nefes darlığı, halsizlik ve şiddetli öksürük gibi belirtilerle ortaya çıkmaktadır. Bakteri ve virüslerin neden olduğu soluk borusu iltihapları çocuklarda daha sık gözlemlenmektedir. Bunun yanı sıra sigara ve alkol kullanımına bağlı olarak da hastalık görülebilmektedir.
  • Ödem ve vücutta kırgınlık belirtilerini azaltır. Vücut dokuları aşırı miktarda sıvı birikimi ile şişmeye başlar. Ödemler daha ellerde, ayaklarda, bacaklarda ve ellerde oluşmaktadır. Vücudun belirli uzuvlarında meydana gelen ödem bedenin diğer bölgelerine de sıçrayabilir.

Iburamin Cold Nedir?

Iburamin Cold Nedir

Iburamin Cold, soğuk algınlığı, ateş, göz yaşarması, burun akıntısı, hapşırma ve grip süreçlerini tedavi etmek için tasarlanmış bir ilaçtır. Antihistaminik grubuna aittir ve üst solunum yolu enfeksiyonlarını çözmede oldukça başarılıdır. Genellikle bu alanla ilgili problemlerde kullanılır. İburamin Cold, 12 veya 24 tabletlik paketler halinde reçete edilir ve tüm eczanelerden temin edilebilir. İburamin Soğuk algınlığı ilacının içerik bilgileri şu şekildedir:

  • Etken madde içeriği; İlaç içerisinde bulunan her bir film kaplı tablet 200 miligram ibuprofene eşdeğer olan 222.22 mg ibuprofen DC &90,30 mg psödoefedrin hidroklorür ve 2 mg kadar klorfeniramin maleat içermektedir.
  • Yardımcı madde içeriği; İlaç içerisinde yardımcı maddeler bulunmaktadır. Bunlar inek sütünden elde edilen laktoz monohidrat, mikrokristal selülozpH 102, magnezyum stearat, povidon K30, kolloidal silikon dioksit, hipromelloz, kroskarmelloz sodyum, titanyum dioksit (E171), polietilen glikol, karmoizin (azorubin) alüminyum lak (E122) yardımcı maddeleridir.

Iburamin Cold Ne İçin Kullanılır?

Iburamin Cold Ne İçin Kullanılır?

Iburamin Cold adlı ilaç, genellikle sıklıkla merak edilen bir sorudur. İlaç, PVC/PVDC/Al folyo blisterlerinde bulunan 12 veya 24 film kaplı tabletler şeklinde satılmaktadır. Her film kaplı tablet, 200 miligram ibuprofen, 30 miligram psödoefedrin hidroklorür ve 2 miligram klorfeniramin maleat içerir. Ilacın nasıl kullanılacağına dair daha fazla bilgi için doktorunuza danışabilirsiniz.

Klorfeniramin, vücudumuzdaki histamin miktarını düşürerek hapşırık, göz sulanması, burun akıntısı ve kaşıntı gibi belirtileri azaltan bir antihistaminik ilaçtır. Iburamin Cold ise, steroid içermeyen bir iltihap giderici olan non-steroid antiinflamatuvar ilaç grubunda yer almaktadır. Ibuprofen adlı etken maddesi, vücutta inflamasyona neden olan hormonların miktarını azaltarak ağrıyı hafifletir.

Iburamin Cold ilacı, burnunuzu etkileyen hastalıkların tedavisinde kullanılır. Bu hastalıklar arasında sinüzit, soğuk algınlığı, grip ve üst solunum yolu enfeksiyonları yer alır. Bu hastalıklar sırasında burun tıkanıklığı, akıntısı ve ateş gibi sıkıntılar yaşarsınız. Psödoefedrin maddesi sayesinde, burun içindeki damarlar küçülür ve tıkanıklık azalır. Bu sayede, Iburamin Cold ilacı belirti ve rahatsızlıklarınızı rahatlatır.

Iburamin Cold Nasıl Kullanılır?

Iburamin Cold Nasıl Kullanılır?

Iburamin Cold kullanmadan önce, uzman bir doktora danışmak önemlidir. İlaç kullanımı hakkında en doğru cevap doktorunuzun tavsiyesidir. Tabletler 4 ila 6 saat arasında kullanılmalıdır ve bir günde en fazla 6 tane alınabilir. İlacın yutulması gereklidir ve kullanım talimatlarına uyulması önemlidir.

İlaç kullanırken bol su içmek önemlidir. Eğer doktor farklı bir öneri vermemişse, ilacı en fazla 5 gün boyunca kullanmak gerekir. İlacı aldıktan sonra hala fayda görmüyorsanız, doktorunuza başvurun. Iburamin Cold’un kullanım talimatı, 12 yaş altı çocuklara uygun olmadığını belirtmektedir. Bu nedenle, Iburamin Cold’u kaç yaşındakiler kullanabilir diye sormamak önemlidir. Daha fazla bilgi için doktorunuza veya eczacınıza başvurabilirsiniz.

Doktorunuzun size farklı bir tavsiyesi olmadığı sürece, ilacı kullanmayın. Çocukların ilacı kullanıp kullanamayacağı hakkında doğru bilgileri doktorlarınızdan almanız önemlidir. Iburamin Cold ilacı, 60 yaşın üstündeki hastalar için kullanıldığında dikkat edilmelidir. Yaşlı hastalar için özellikle, ilacın nasıl kullanılacağı konusu çok önemlidir. Bu ilaç, yaşlı hastalarda ciddi yan etkilere neden olabilir. Bu sebeple, doktorunuza danışmadan ilaç kullanmamalısınız.

60 yaş ve üstü hastalar, Iburamin Cold ilacını doktor gözetiminde kullanmalıdır. Emziren ve hamile kadınların ise kesinlikle doktora danışmadan ilacı kullanmamaları önerilmektedir. İlaçtaki bazı maddeler, anne sütünden emzirilen çocuklara geçebilir. Bu nedenle hamile ve emziren kadınlar risk altındadır. Bu durumda, hamilelikte ilacın nasıl kullanılacağı konusu son derece önemlidir.

İburamin Cold’un Olası Yan Etkileri Nelerdir?

İburamin Cold’un Olası Yan Etkileri Nelerdir?

“Iburamin Cold” adlı ilaç, yan etkileri nedeniyle dikkat edilmesi gereken bir film tablet formdadır. İbu profen, klorfeniramin, psödoefedrin gibi bileşenlere alerjiniz varsa kullanmamalısınız. Nasıl kullanılacağına dair doğru bir cevap olarak, şiddetli yüksek tansiyon ve çarpıntıya sebep olan hastalıklar sırasında kullanılmaması gerektiği söylenebilir. Ayrıca, şiddetli kalp yetmezliği hastalığı, mide-bağırsak kanaması veya kanama eğilimli bir tanı durumunuz varsa, “Iburamin Cold” kullanmamalısınız. İlaç kullanırken doktorunuza danışmanız oldukça önemlidir. İlacın bazı bilinen yan etkileri şunlardır:

  • Karın ağrısı şikayetleri
  • Nefes almada zorluk çekmek
  • Cilt üzerinde döküntü oluşumu
  • Ciltte ve gözlerde oluşan sarılık
  • Baş dönmesi belirtileri
  • Göğüste ağrı hisse
  • Kalp atışlarında düzensizlik
  • Işığa karşı hassasiyet hissi
  • Kalp atışlarında oluşan çarpıntı
  • Beyaz kan hücreleri olan lökosit miktarında azalma
  • (Oral ülserasyon) ağız iltihabı
  • Kötü bir koku şeklinde yapılan dışkılama
  • Bağırsak içerisinde gaz oluşumu
  • Duyma işleminde güçlük çekmek

İlacı kullanırken dikkat etmeniz gereken bazı durumlar vardır. İlacın yan etkileri olabilir, bu nedenle ilacın faydaları ve riskleri hakkında doktorunuza danışmanız önemlidir. Ayrıca, doktorunuzun önermediği durumlarda ilacı kullanmamanız da önemlidir. Bu şekilde, ilaç tedavisi sizin için en iyi şekilde çalışabilir.

  • Hamile kadınların gebeliğin son üç ayı
  • Şiddetli karaciğer rahatsızlığı
  • Şiddetli böbrek sorunu ve yetmezliği durumu
  • 12 yaşından küçük olan çocuklarda yan etkileri görülebilmektedir ve tavsiye edilmez.
  • (Koroner arter) Kalbin beslenmesini sağlayan damar rahatsızlıkları durumu
  • Iburamin Cold kullanımı sırasında bazı antidepresan, atropin ve beta blokerler içeren yüksek tansiyon ilaçları, astım tedavisi ilaçları, kan toplanması ilaçları, iştah baskılayıcılar, duygu durum bozukluğu için kullanılan moklobemid, doğum sırasında rahim kasılmasına uyarıcı olan oksitosin, migren tedavisi için alınan ergotamin ve metiserjit, depresyon tedavisi için verilen monoamin oksidaz inhibitörleri ilaç çeşitleri kullanıyor veya ilaçların kullanımı ardından 2 hafta süre geçmediyse kullanılmamalıdır.
  • İlacı kullanımdan daha önce (Ibuprofen), aspirin ya da diğer steroid olmayan iltihap kurutuculara alerjik reaksiyonlar ve tepkimeler gösterdiyseniz kullanılmamalıdır.
  • Yukarıda sözü edilen ilaçlara karşı daha önce bağırsak ve mide kanaması ya da delinmesi söz konusuysa kullanılmamalıdır.
  • Tekrar eden onikiparmak bağırsağı ülseri, mide ülseri, mide iltihabı, bağırsak ve mide kanaması gibi durumlar varsa veya daha önce tekrar ettiyse kullanılmamalıdır.

“Ibucold C” adlı ilaç ne işe yarar? Merak edenler için cevap burada! Bu ilaç ağrı kesici ve ateş düşürücü özellikleri ile bilinir. Baş ağrısı, diş ağrısı, kas ağrısı, adet sancısı ve grip gibi durumlarda kullanılabilir. Ancak, herhangi bir ilaç kullanmadan önce doktor tavsiyesi alınması önemlidir. Daha fazla bilgi için, tıklayabilirsiniz.

Nurofen“, baş ağrısı, diş ağrısı, adet sancısı gibi ağrılarla başa çıkmak için kullanılan bir ilaçtır. Ayrıca ateş düşürücü özellikleri de bulunmaktadır. İçeriğindeki ibuprofen maddesi sayesinde ağrıyı hafifletir ve ateşi düşürür. Ancak bu ilacı kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Doz aşımı ya da yanlış kullanım ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.”

Okumaya Devam Et

Haber

Aile Hekimi Değiştirme Nasıl Yapılır?

Aile Hekimi Değiştirme Nasıl Yapılır? Aile hekimini değiştirmek adına ALO 182 MHRS çağrı merkezini aramak ve burada sizinle iletişime geçen müşteri temsilcisine talebinizi iletmek mümkündür. Bu şekilde aile hekimi değiştirme işlemi kolaylıkla yapılmaktadır. Ancak internet üzerinden nasıl yapılır diye merak edenler varsa bu seçenek de oldukça pratiktir. İşlemlerini internet üzerinden gerçekleştirmek isteyen vatandaşlar MHRS’ye E-Devlet şifresi ile giriş yaparak aile hekimi değiştirme talebini internet üzerinden kurumla paylaşabilmektedir.

Published

on

aile hekimi değiştirme

Her bireyin otomatik olarak kayıtlı olduğu bir aile hekimi vardır. Ancak bazı sebeplerle, örneğin taşınma veya memnuniyetsizlik, aile hekimi değiştirme işlemi yapılabilir. E-Nabız uygulaması üzerinden kolayca yapılan bu işlem için 3 ayda bir en fazla 1 kez değiştirme hakkı tanınmaktadır. Ayrıca değiştirme işlemi, her ayın 5’i ile 21’i arasında gerçekleştirilebilir.

Aile Hekimi Değiştirme

Aile Hekimi DeğiştirmeAile Hekimi Değiştirme

Bazı nedenlerden dolayı aile hekiminizle çalışmaktan memnun değilseniz veya yer değiştirmeye karar verdiyseniz, aile hekiminizi değiştirmek isteyebilirsiniz. Bu işlemi nasıl yapabileceğinizi merak ediyor olabilirsiniz. Endişelenmeyin, aile hekimi değiştirme işlemini internet üzerinden kolayca yapabilirsiniz. Yeni bir aile hekimini seçmek için sadece il, ilçe ve birime göre arama yapmanız yeterli. Böylece hiçbir kuruma gitmeniz veya dilekçe yazmanız gerekmez. Sıra bekleme gibi bir durum da söz konusu değildir.

Tüm aile hekimi değiştirme işlemleri, internete bağlı olan cihazlarla çok kısa bir sürede yapılabilir. Ayrıca, Merkezi Hekim Randevu Sistemi aracılığıyla aile hekimi bulma, değiştirme, randevu alma ve tahlil sonuçlarını öğrenme gibi birçok işlem de yapılabilir. Bu işlemler oldukça pratiktir ve nasıl yapılacağı konusunda meraklı olanlar için kolaydır.

Aile Hekimi Değiştirme İşlemleri Nasıl Yapılır?

Aile Hekimi Değiştirme İşlemleri Nasıl Yapılır?Aile Hekimi Değiştirme İşlemleri Nasıl Yapılır?

E-Nabız ve E-Devlet üzerinden yapabileceğiniz aile hekimi değiştirme işlemini, birçok kişi merak ediyor. Aile hekiminizi değiştirmek için Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan formu doldurmanız gerekiyor. Bu formda değişiklik sebebini doğru bir şekilde belirtmeniz önemlidir. Bu işlem sayesinde, aile hekiminizi kolaylıkla değiştirebilirsiniz. E-Nabız sitesi ve E-Devlet hizmetlerinden yararlanarak, bu işlemleri daha hızlı ve kolay bir şekilde yapabilirsiniz.

İkametgah değişikliği için seçenek işaretleyin!

Eğer ikametgah adresiniz değiştiyse, bu durumu belirtmek için seçenek işaretlemeniz gerekiyor. Ayrıca, eğer aile hekiminizle ilgili bir şikayetiniz varsa ve değiştirilmesini istiyorsanız, seçenekler arasında “Kendi İsteği” seçeneğini seçebilirsiniz. Bu değişiklik işlemi yaklaşık 15 gün içinde tamamlanacak ve size yeni bir aile hekimi atanacaktır. Aynı şekilde, şikayetinizin olduğu aile hekimi de değiştirilebilir. Bu işlemler için gerekli adımları atmak oldukça kolay!

Aile Hekimi Değişikliği İnternet Üzerinden Nasıl Yapılır?

Aile Hekimi Değişikliği İnternet Üzerinden Nasıl Yapılır?Aile Hekimi Değişikliği İnternet Üzerinden Nasıl Yapılır?

Aile hekimi değiştirmek isteyenler için birkaç seçenek mevcut. En popüler yöntem, ALO 182 MHRS çağrı merkezini aramak ve müşteri temsilcisi ile konuşarak talebinizi iletmek. Bu şekilde değişiklik kolaylıkla yapılabilir. İnternet üzerinden işlem yapmak isteyenler ise, E-Devlet şifresiyle MHRS’ye giriş yaparak aile hekimi değiştirme taleplerini paylaşabilirler. Hem pratik hem de oldukça hızlı, bu yöntemler sayesinde aile hekimi değiştirme işlemleri artık daha da kolay hale geldi.

Aile Hekimi Değiştirme Dilekçe Formu Gerekli mi?

Aile hekimini değiştirmek isteyenlerin internet üzerinden bir dilekçe ya da form çıktısı alıp imzalamaları şart değil. Basitçe tercih ettikleri aile hekimine bu değişiklik taleplerini iletmeleri yeterli olacaktır. Talep sonrası, aile hekimi bilgisayardan tercih edilen kişiye “Aile Hekimliği Tercih/Değiştirme Formu”nu vererek değiştirme işlemi tamamlanacak. İnternet üzerinden yapılabilen bu işlem, bazı vatandaşlar için karmaşık gelebilir. Bu durumda, tercih edilen aile hekimi ile iletişime geçerek değiştirme isteğini doğrudan kendilerine iletebilirler.

Aile Hekimi Değiştirme Başvurusu

Aile Hekimi Değiştirme BaşvurusuAile Hekimi Değiştirme Başvurusu

Aile hekimi değişikliği yapmak isteyenler, farklı yöntemlerle başvuruda bulunabilirler. En kolay yöntem, E-Devlet üzerinden başvurudur. Ancak, bu işlemi gerçekleştirmek için bazı şartların yerine getirilmesi gerekmektedir.

Aile hekimi değişikliği yapmak için gerekli kriterler şunlardır:

1. Yeni bir aile hekimi seçilmiş olmalıdır.

2. Eski aile hekimiyle arasında düzenli bir hasta-hekim ilişkisi bulunmamalıdır.

3. Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği randevu tarih ve saatlerinde başvuru yapılmalıdır.

E-Devlet üzerinden aile hekimi değişikliği yapmak isteyenler, kişisel bilgilerini girdikten sonra yeni aile hekimlerini arayabilirler. Randevu alındıktan sonra, başvuruları işleme alınacaktır. Ancak, randevu taleplerinin yoğunluğuna göre işlemler birkaç gün sürebilir.

Ayrıca, aile hekimini değiştirmek isteyenler, Sağlık Bakanlığı’nın web sitesi veya Alo 184 hattını da kullanabilirler. Bu yöntemlerle de başvuru yapmak mümkündür.

Sonuç olarak, aile hekimi değişikliği yapmak isteyenler için birkaç seçenek mevcuttur. E-Devlet, Sağlık Bakanlığı web sitesi ve Alo 184 hattı, kolay ve hızlı bir başvuru yapma imkanı sunmaktadır. Ancak, başvuru yaparken gerekli kriterlerin yerine getirilmesi önemlidir.

  • Geçilmek istenen aile hekimi 4.000’den fazla kayıtlı vatandaşa sahip ise geçiş yapamazsınız.
  • Son 3 ay içerisinde yalnızca 1 defa geçiş yapılabilmektedir.
  • Geçiş tarihleri ise her ayın 5′ i ve 21’i arasında yapılır. Bu tarihlerde yapılan işlemler aynı günün gecesi 23:59’da gerçekleşir. Ancak ayın 21′ inden sonraki işlemler diğer ayın 5′ ine kadar bekletilir.

Aile hekimi listesindeki yeşil renk, 500 altında nüfusa sahip aile hekimlerini temsil eder. Bu hekimler, geçiş yapmak için uygun kabul edilir. Listede bulunan sarı renk ise 3500-4000 arası nüfusa sahip aile hekimlerini belirtir ve geçiş için uygundur. Ancak, kırmızı renk ile gösterilen aile hekimi 4.000’den fazla nüfusa sahiptir. Bu nedenle seçim yapmak mümkün değildir. Aile hekimi listesi, sağlık hizmeti alırken vatandaşlarımızın doğru karar vermeleri için son derece önemlidir.

Aile Hekimi Otomatik Olarak Değişebilir mi?

Sağlık konusunda değişiklikler yapacak bir kanun teklifi var. Bu teklifte, “Sağlık Bakanlığı, kendi planlama doğrultusunda, hastaların kayıtlarını istediği doktordan alarak kendi seçtiği doktora da taşıyabilecek” deniyor.

Aile Hekimi Değiştirme İşlemi Sırasıyla Nasıl Yapılır?

Aile Hekimi Değiştirme İşlemi Sırasıyla Nasıl Yapılır?Aile Hekimi Değiştirme İşlemi Sırasıyla Nasıl Yapılır?

Aile hekiminizi değiştirme işlemini başarıyla tamamlamanız için E-Devlet üzerindeki E-Nabız sistemine erişim sağlamanız gerekmektedir. Ancak işlem esnasında bazı adımları izlemeden geçmeniz durumunda işleminiz tamamlanamayabilir. Bu nedenle aşağıdaki adımları sırasıyla izleyerek işleminizi tamamlayabilirsiniz:

1. E-Devlet sistemine giriş yapın ve kullanıcı bilgilerinizle oturum açın.
2. E-Nabız sistemine erişim sağlayın.
3. E-Nabız sistemine girdikten sonra sol menüdeki “Hekim İşlemleri” sekmesine tıklayın.
4. Karşınıza çıkan listede “Aile Hekimim Değişti” seçeneğini seçin.
5. “Aile Hekimim Değişti” sayfasına ulaştığınızda “Yeni Aile Hekimi Seç” butonuna tıklayın.
6. Şimdi size en yakın olan aile hekiminizi seçin ve “Kaydet” butonuna tıklayın.
7. Son olarak, sistem size aile hekimi değişikliğiyle ilgili bir onay mesajı gösterecektir. Bu mesajdaki “Onayla” butonuna tıklayarak işleminizi tamamlayabilirsiniz.

Yukarıdaki adımları doğru bir şekilde izleyerek aile hekiminizi değiştirebilirsiniz. E-Nabız sistemini kullanarak işlemlerinizi daha hızlı ve kolay bir şekilde halledebilirsiniz. Herhangi bir sorun ya da soru için sağlık kuruluşlarından bilgi alabilirsiniz.

E-Nabız sistemine kaydı olan vatandaşlar, aile hekimlerini değiştirmek istedikleri takdirde https://enabiz.gov.tr/ adresine giriş yapabilirler. Böylece ‘Aile Hekimi Değiştir’ seçeneğine kolaylıkla ulaşabilirler. Aynı zamanda bu alanda ‘Hangi aile hekimindeyim?’ sorusunun cevabını da öğrenebilirler. Yani, mevcut aile hekimlerinin adları bu bölümde yazılıdır ve hemen altında ‘Aile Hekimi Değiştir’ seçeneği mevcuttur.

Bir seçeneğe tıkladığınızda, yeni bir sayfa açılır. Bu sayfada, istediğiniz doktorun konum bilgilerini girmeniz gerekiyor. Böylece, istediğiniz doktoru kolayca bulabilirsiniz.

Seçtiğiniz il ve ilçeye göre aile sağlığı merkezlerinin listesi anında karşınıza çıkacak! Aradığınız merkezi seçerek sayfanın altındaki doktorlara hızlıca geçebilirsiniz.

Hedeflediğin doktorun adını seçip kutucuğunu işaretle. Sonra da sayfanın altında yer alan ‘Aile Hekimi Değiştir’ butonuna tıkla. Bu kadar basit!

E-Nabız Kaydı Olmayan Kişiler Nasıl Aile Hekimi Değişikliği Yapabilir?

E-Nabız Kaydı Olmayan Kişiler Nasıl Aile Hekimi Değişikliği Yapabilir?E-Nabız Kaydı Olmayan Kişiler Nasıl Aile Hekimi Değişikliği Yapabilir?

E-Nabız’a kayıt olmak isteyen vatandaşlar için işlemler oldukça kolaydır. İlk önce, sistemde kaydı bulunmayanlar e-Devlet üzerinden sisteme giriş yapabilirler. Ancak, sisteme kayıt olmak daha iyi bir seçenek olabilmektedir.

Kayıt işlemini gerçekleştirmek için izlenecek adımlar şu şekildedir:

1. Öncelikle, e-Devlet sisteminde bulunan “E-Nabız” hizmetine giriş yapın.
2. Daha sonra, “E-Nabız’a üye ol” seçeneğini tıklayın.
3. Karşınıza çıkan formda, kişisel bilgilerinizi eksiksiz bir şekilde doldurun.
4. Son olarak, formda verdiğiniz bilgileri doğrulamak için e-Devlet şifrenizi kullanarak işlemi tamamlayın.

Bu kadar basit! Artık E-Nabız sistemine kayıt oldunuz ve sağlık bilgilerinize her zaman kolayca erişebilirsiniz.

  • E-Devlet sistemi üzerinden E-Nabız’a kayıt olunabilmektedir. Bunun için ilk olarak E-Devlet sistemine giriş yapmak gerekmektedir.
  • Sayfa açıldığı zaman ekranda ‘Kimliğimi Şimdi Doğrula’ butonu görülecektir. Bu seçeneği tıklamak gerekmektedir.
  • Açılan sayfada T.C kimlik ve şifre girerek sisteme giriş yapılmaktadır.
  • E-Devlet üzerinden TC ve şifre ile giriş yapıldıktan sonra (https://www.turkiye.gov.tr/saglik-bakanligi-E-Nabız-kisisel-saglik-sistemi) adresine erişim sağlamak gerekmektedir.
  • Giriş yapılmasının ardından E-Nabız uygulaması ile alakalı bilgileri burada görmek mümkündür. Sayfanın altında bulunan ‘Uygulamaya Git’ butonuna tıklanır.
  • Otomatik bir şekilde sayfa https://enabiz.gov.tr adresine yönlendirecektir. Burada gerekli bilgiler girilir ve şifre belirlenir. Daha sonra kayıt işlemi tamamlanmış olur.

Sonrasında ise aile doktorunu değiştirmek isteyenler, öncelikle yukarıdaki talimatları izlemeli ve aile doktoru değiştirme işlemini tamamlamalıdır.

Aile Hekimi Nedir?

Türkiye’de aile hekimliği dediğimiz özel bir sağlık hizmeti vatandaşların hayatını kolaylaştırıyor. Aile hekimi, bireyler ve aileler için her türlü sağlık hizmetini sunan bir uzman. Tüm yaş gruplarına ve hastalıklara karşı hizmet veriyor. Amacı ise hastalıkların başlangıç aşamasında önleyici tedbirler alarak birey ve ailelere sağlık hizmeti sunmak. Ayrıca aile hekimleri hastalıkların erken teşhis ve tedavi edilmesini sağlıyorlar. Bu uygulama sayesinde vatandaşlar sağlıklı bir yaşam sürdürerek, hastalıklarla mücadele edebiliyorlar.

Bir toplumda insanların sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürdürebilmesi için aile hekimliği kurumu çok önemlidir. Aile hekimleri, sorumluluğu altındaki kişilerin sağlık durumlarını düzenli olarak takip eder ve gerekli durumlarda tedavi ya da bakım sağlarlar. Ayrıca, birinci seviye sağlık hizmetlerinin aile hekimleri tarafından verilmesi sayesinde ikinci ve üçüncü seviye sağlık kurumlarının da daha verimli hizmet vermesi sağlanır. Bu nedenle, aile hekimliği kurumu toplum sağlığı için hayati bir öneme sahiptir.


Acil Tıp Teknisyeni Nasıl Olunur? TIKLA

Profesör Maaşı Ne Kadar? TIKLA

Okumaya Devam Et

Trend İçerikler